Gönderi

95 syf.
·
Puan vermedi
"Evde Kalmış" ve "Müzmin Bekar"
Önceki incelemelerimde değindiğim kadının ancak iki durumda varlığını kabul ettirdiğini dile getirmiştim. Bunlar : evlenmek ve anne olmak hatta erkek annesi olmanın kadının yerini toplumda daha sağlamlaştırdığı görüşünde bulunmuştum. Bu incelememde kitabımızında konusu olan evlilik müessesesi üzerinde biraz durup gerek kendi görüşlerim gereksede kitabın içerdiklerini ifade etmeye çalışacağım. Kitabımızın kapağından başlamak gerekirse erkeğin bir canavar veya ucube olarak resmedilmesi mevcut. Bu erkeklerin tamamının bir ucube veya canavar olduğunun vurgusundan çok erkeğin bence kadının gözünde evlilik kurumuyla bir tutulmasından dolayı bu şekilde resmedildiğini düşünüyorum. Kitabımızın içeriğine göz attığımızda 30 öyküden oluşan ve her öykü: “ Ben bir … karısı olsaydım eğer…” diye devam eden ve kadının kendini bir evlilik üzerinden tarif etmeye çalıştığı öyküler okuyoruz. Bu öykülerin toplumu çok iyi gözlemleyip gerçekçiğe hiç uzak düşmediğini dile getirmek gerekir. Bir erkeğin eşi olarak kinizme nasıl ulaşılır diye düşünmüyorsunuz eminim kadınlar çünkü birebir hayatın gerçeği bu maalesef ama erkek okurlar için belki bazı şeylere anlam kazandırır bu kinizm şahaseri . Peki kadını gerçekten bazı roller üzerinden değerlendirmek doğru mudur? Kanımca bütün indirgemeler yanlış sonuca ulaştırır. Mantık alanında tüm tümdengelimler doğru sonuca ulaştırırken tümevarımlar için bu sonu dile getirmek maalesef yanlış sonuçlar vermektedir. Bir kadın kimlerin karısı olur sorusuna yazar: “Bir ayyaşın karısı olmak... bir apartman kapıcısının karısı... bir tornacının... bir cücenin... bir imamın... bir kuryenin... bir marangozun karısı... gardiyanın karısı... kasabın karısı... çok genç bir adamın karısı... ince ruhlu bir adamın karısı... bir işçinin karısı... avare bir adamın... bir adamın ikinci karısı... bir demiryolcunun karısı... bir tüccarın... bir sünepe adamın... bir emeklinin... bir oburun... bir lüzumsuz adamın... bir şoparın... ilkaşkının karısı... bir saz aşığının... bir kader kurbanının... yakışıklı bir adamın karısı... bir şairin karısı... yaşlı bir adamın karısı... bir garibanın... babasının karısı... ya bir de oğlunun...” gibi yanıtlar vermekte Hatice Meryem. Kitaba da ismini veren aslında çok klişe olan mahalle baskısının dillendirilmiş hali “A kızım, sinek kadar kocan olsun, başında bulunsun; sinek kadar olsun ama olsun...” ifadesi. Peki kadının evlenmesi olmazsa olmazlardan mı? Maalesef kadınlar belli bir yaştan ( bu yaş haddi çok net olmadığından bir sayı ile ifade etmedim, edilmesininde doğru olmadığı düşüncesindeyim ) sonra coğrafi ve mekânsal şartlarında odak merkezi olmasıyla beraber evlendirilme baskısı altına girmektedirler. Kadının buradaki bütün rolleri, statüsü, kimliği ve aidiyetleri farketmeksizin her kadın bu baskıyı tatmaktadır. Hatta bu baskı bir süreç olmasından dolayı kadını ömrü boyunca baskı altına almakta ve tabiricaizse ölüme dek sürmektedir. Bir kadının evlenmesiyle kalmayan çocuk, ev işleri, kadınlık görevleri ( ! )…ve daha nicesiyle. “ Hayat Erkeği “ size neyi çağrıştırıyor? Hayatla mücadele eden, yılmayan, çalışan, direnen…Peki ya “ Hayat Kadını “ ifadesi ne çağrıştırıyor? Bunu bir düşünün ve aradaki zihniyetinizi bir sorgulayın. Bakmayın öyle siz temizseniz toplumun bu kadar kokuşmuş olduğunu iddia edemezsiniz. Bu kokuşmuş toplumu oluşturan sadece dışarda bıraktıklarınız veya bıraktıklarımız değil içerdekilerde topluma dahil. “ Evde kalmış “ ifadesinin hiç erkeklere dair kullanıldığına tanık oldunuz mu ya da ben dillendirirken aklınızdaki tasavvurunda ne geldiğinin farkında mısınız? Bir diğer tabir “ Müzmin Bekar “ ifadesi erkekler için kullanılır malum aslında kadının evlisi makbulken erkeğin bekarı yüceltilmekte hatta gıpta edilmektedir. Peki kadının bekarı ayıplanırken erkeğin bekarı neden yüceltilmektedir? “ Kız almak ” ifadeside genelde sanki kadın bir mal bir meta halini almışta erkek bir lütufta bulunuyormuşta kadını kurtarıyor izlenimi vermiyor mu? Oysa kim alıyor kim veriyor yahu… Belli bir yaş haddini aşmak, evlenmek istememek, özgür ruhlu olmak, yalnızlığı sevmek, birey olmak…ayıplanacak veya evde kalmış ifadesi gibi çirkin ithamlara yol açmamalı. Bunu ne sadece dinle ne de sadece ekonomik sistemle ne de sadece siyasi sistemle…açıklayabiliriz bu hepsinin toplamının ürünü. Sadece birini düzeltmekle olacak bir şey değil hatta düzeltmenin bile yanlışlara yol açacağı görüşündeyim toptan bir zihniyet değişimi gerekli bu topluma. Çünkü maalesef maddi kültürün hızına manevi kültür yetişememekte. Onun için “ Hız “ çoğu zaman yozlaşmaya ve asimilasyona ve insanların üstünde arada kalmışlığa yol açmakta. Yine uzun oldu galiba inceleme konular maalesef çok derin ve ne kadar şey söylersek söyleyelim eksik kalıyor. Kitapla kalın dostlar.
Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda Bulunsun
Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda BulunsunHatice Meryem · İletişim Yayıncılık · 2008449 okunma
··
1.060 görüntüleme
Ferah okurunun profil resmi
Bir erkek gönlünden dile gelen anlamlı kadının görmesi gereken değer daha nasıl anlatılabilirdi bilemiyorum. Emeğinize sağlık Mehmet Bey. Örnek alınmanız temennisiyle.
bhmflzf okurunun profil resmi
Ben düşünceleriniz için minnettarım size Ferah Hanım. Malum sizin yorumunuz olmasaydı böyle bir inceleme kaleme almak yoktu plânlarımda. Umarım nesnel şekilde en az önyargıyla kadınlar ve erkekler olarak birbirimizi degerlendirir ve birbirimizi kucaklama cesareti gösterebiliriz.
Eylül Türk okurunun profil resmi
Sumatra Adası'nda {Endonezya}, evliliklerde çok ilgimi çeken bir durum var; bu adada gelin almıyorlar, damat alıyorlar.Evin reisi hanımlar...Damadı istemeye gidiyorlar ve onu ailesinden düğün günü alıp gelinin kurup hazırladığı eve konvoyla getiriyorlar. :) Bu sadece düğünle de sınırlı değil, kadınların pek çoğu devlet memuru, polis, öğretmen, avukat, doktor...Evin her türlü gideriyle hanımlar alakadar oluyor, beyler de kayın pederle çiftçilik yapıyorlar. :) İncelemenizi okurken anımsadım, paylaşmak istedim.
bhmflzf okurunun profil resmi
Neolitik Çağın ortalarına kadar ifade ettiğiniz gibi bi uygulama geçerliymiş dünya üzerinde. Erkek kadının evine gidiyor üretim gücü olarak ve kadın erkek için başlık parası adı altında bir para ödüyor. Diğer önemli nokta ise bu uygualamada soyun anneden devam ettiği görüşü var. :) Yorumunuz ve verdiğiniz bilgi için teşekkürler.
1 sonraki yanıtı göster
Nesrin A. okurunun profil resmi
İngilizce'de bachelor müzmin bekar demek, spinster evde kalmış demek ve Türkçe'deki gibi cinsiyet ayrımcılığı var akla geldiği biçimde. Senin bir iletin vardı Türkiye'de 'hoca' kelimesinin kullanımıyla ilgili, o zaman da karar verememiştim bazı ifadeleri çıkarsak lügatten o düşünce biçimini bitirmek adına bir adım atmış olabilir miyiz diye, 1984'deki kısaltmalarla yapılan işlem misali. Sıkıcı da bir tiyatrosu vardı bunun Ankara Devlet Tiyatrosu'nda uzun zaman oynadı, kitabına hiç el atmamıştım o yüzden. Eline sağlık, daha da uzat daha da okurum :)
bhmflzf okurunun profil resmi
Bazı haklar öncelikle dille kazanılır düşüncesindeyim. Dikkat edersen ben hitaplarımda " Hoca " ifadesini kullanmam çünkü karşı tarafın gerçekten bunu haketmesi gerektiği düşüncesindeyim. Sonuçta kelimeler hayatı anlamlandırma çabamızdan öte bir şey değil. Bari bunu adamakıllı yapalım diye düşünüyorum. :) Daha uzun yazsamda senin okuyacağından şüphe duymuyorum nedense. :) Senin gibi bi kaç arkadaşım daha çıkarsa bende kitap yazmaya girişirim (!). Bu arada " biz" ve "siz" kelimesinede gıcığım kutuplaştırıcı gibi geliyor. Malum nezaket ifadesi diye nitelendiriliyor bu kelimeleri kullanmak ama alandan dolayı algıda seçicilik var ve aklıma hep tabakalaşma teorileri geliyor bu kelimelerde. Bak daha uzun yazacağım seni görmezsem hesabını sorarım. :):) Düşüncelerin ve yorumun için teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Haticezz okurunun profil resmi
erkek demek güç demek.erkek çocuk sahibi olmak da güce sahip olmak ya da güce ortak olmak gibi.
bhmflzf okurunun profil resmi
Haklısın Hatice ama bu düşünce aşılmalı. Malum Neolitik Cağda değiliz artık.
1 sonraki yanıtı göster
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Öyle güzel anlatmışsınız ki şu anda arkadaşlarlayız sesli okudum incelemenizi, yalnız benim değil onlarında takdirlerini size bildirmeyi borç bilirim...emeğinize sağlık...
bhmflzf okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim size ve arkadaşlarınıza. 🙏🙏 Aklımın erdiği dilimin döndüğü kadarıyla bir şeyler ifade etmeye çalıştım.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.