Ramazâniyye Der-Sitâyiş-i Sadr-ı a‘zam İbrâhîm Pâşâ
Bağteten sâbit olup gurre firâşında imâm
Hâb içün yatmış iken etdi terâvîhe kıyâm
Baş kaldırmadılar öğleye dek uyhudan
Yevm-i şek zevkına hazırlanan ahbâb-ı kirâm
Serdi-i fasl-ı bahâr etmiş iken tab‘a eser
Ataş-ı rûze ona kıldı mükâfât tamâm
Şu soğuk günlere bir pâre ısındırdı bizi
Bir gün evvel erişüp geldi hele mâh-ı sıyâm
Pâsban verdi kudûmiyle cevâb eyleyene
Ramazan geldi mi âyâ diyerek istifhâm
Çeşm-i Zerkâ-yı Yemâmeyle mi bakdı bilmem
Nazar-ı şâhide ahsentü zihî dikkat-i tâm
Bilemem ben de ki şâhidde mi takvimde mi
Hele bir kizb var ortada budur sıdk-ı kelâm
Ehl-i keyfin birisi der ki behey sultânım
Aydın ay bellü hesâb olmadı şa‘bân tamâm
Bir iki miblağ-ı berş ile urup öldürecek
Geldiler eylediler böyle cihânı sersâm
Olacak oldu heman çâre ne şimden sonra
Edelim hükm-i kazâ destine teslîm-i zimâm
Şevkımız şimdi ona düşdi ki inşâ'allah
Ola sıhhatle selâmetle meh-i rûze tamâm
Kıla erbâb-ı dili âb-ı hayâta sîr-âb
Erişüp Hızr gibi âh mübârek bayrâm
İbtidâ ıyd gün icrâ-yı merâsimle geçüp
Gecesi dahı olup maslahat-ı hâb tamâm
Çün ikinci gün ola böylece ahd eylemişdim
Ki ne sabr eyleyim ol gün ne direng ü ârâm
Çekdirüp pek seherî doğruca Sa‘d-âbâda
Tutayım zinde iken cennet-i a‘lâda makâm
Varayım hâk-ı tarab-nâkine yüzler süreyim
Bir gün olsun alayım bâri felekden bir kâm
Havzdan kevser-i pâkîzeyi nûş eyleyeyim
Kasrdan bûy-ı cinânı edeyim istişmâm
Iyd ola fasl-ı bahâr ola da Sa‘d-âbâdın
Zevkini eylemeyim sıhhat olur bana harâm
Hurrem-âbâda varınca gideyim zevrak ile
Bî-kusûr eyleyeyim seyr-i kusûru itmâm
Bir münâsibce refîk ile girersek kayığa
Şevk ile kullanırız gayri bizimdir eyyâm
Sonra havzın öte yanına çıkup zevrakdan
Bir dıraht altına ferş eyleyeyim bir ihrâm
Keç edüp gûşe-i destârımı rindâne geçüp
Oturup eyleyeyim bir iki sâ‘at ârâm
Sonra alup elime ney-şekker-i kilk-i teri
Olayım vasf-ı cihan-dâver ile şîrîn-kâm
Ya‘ni hem-nâm-ı şeref-zâ-yı Halîl İbrahîm
Ki cihan buldu onun lutfu ile ziynet-i tâm
Âsmân-pâye hümâ-sâye vezîr-i a‘zam
Sâhib-i seyf ü kalem mâlik-i nakz u ibrâm
Seyfidir barıka-i hırmen-i âşûb u fiten
Kalemi ebr-i bahâr-ı çemenistân-ı merâm
Add eder beççe-i sîmurgı şikâr-ı lâgar
Hırmenin saha-i tedbîrde neşr etdiği dâm
Çarhdan pençe-i hurşîd adını mahv etdi
Pençe buyruldusunun şeş cihete saldığı nâm
Olsa ger bâd-ı semûm-ı sahatından pertâb
Ser-i bed-hâhına tâ haşr yağardı sarsâm
Olsa ger nâmiye feyz-i nazarından sîr-âb
Çeşm-i âhû bitirir bağda nahl-ı bâdâm
Çarhı kim himmet-i vâlâsı temâşâya çıkar
Tâ varır fark-ı sımâk üzre eder darb-ı hıyâm
Ahd-i lutfunda kemâl ehline göstermede çarh
Sûret-i mihr ü vefâyı felek-i âyîne-fâm
Hoşdur erbâb-ı dilin serleri mânende-i Cem
Sâfdır sîneleri şevk ile mânende-i câm
Şöyledir şöhret-i ihsânı ki şimdi etfâl
İbtidâ lutfunu vasf ile eder vasf-ı kelâm
Dîdesi dehşet ile hîrelenir çün huffâş
Peyker-i hançerinin görse dırahşın Behrâm
Âsaf-ı Cem-menîşâ dâver-i gerdun-kadrâ
Ey ki devrin sebeb-i tevbe-i çarh-ı hod-kâm
Sensin ol cûd-ı müşahhas ki zuhûrunla senin
Buldu tûmâr-ı neseb-nâme-i himmet encâm
Derinin beste-kemer çâkeridir heft ahter
Şem‘inin sûhte pervânesidir nüh ecrâm
İşte geldi der-i iclâline rû-mâl ederek
Ramazâniyye kasîdeyle Nedîm-i nâ-kâm
Ger kusûru var ise avf kıl ey kân-ı kerem
Tâzedir nazmı eger olsa da bî-reng ü nizâm
Hoş gelir tab‘a husûsa ramazân ayında
Bâve-i nev ne kadar olsa da nâ-puhte vü ham
Hak Te‘âlâ ede ikbâl ü celâlin efzûn
Emrine râm ola dâ'im felek-i bî-ârâm
Gece gündüz geçe âsâyiş ile evkâtın
Her şebin kadr senin her günün olsun bayrâm
- Nedim -