Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

226 syf.
5/10 puan verdi
Dikkat! Otobiyografi olması hasebiyle spoiler içerebilir. Otobiyografi üçlemesinin sonuncu, Benim Üniversitelerim. Çocukluğum'da bir çocuğun dünyayla tanışmasını, Ekmeğimi Kazanırken'de dayanaksız bırakılan bir çocuğun bireyselleşme mücadelesini ve Benim Üniversitelerim'de hayat mücadelesinin bilince dönüştürülmesini görüyoruz. Hayat kendini çocukluğunda farklı tanıtmıştı Gorki'ye, elbette bu durumda sıradan bir eğitim bekleyemezdik Gorki için ve nitekim öyle de oluyor; Gorki'nin üniversiteleri hayatın kendisiydi, her ne kadar sıradan insanlar için düzenlenen üniversitelerde okumak istediyse de, dünya hayatı onu özel okuluna çoktan kaydetmişti geriye ona okumak kalıyordu ve hakkıyla da okuyordu... Rusya "ekmek, barış, özgürlük" sloganı etrafında şekillenen Bolşevik İhtilali'nin sancılarını çektiği dönemde Gorki hayat üniversitesinde öğrenim görüyordu. İşte bu dönemin izlerini hayatında fazlasıyla görüyoruz. Her dönemde olduğu gibi kendi döneminde de sistemin çarklarını çevirenler ve çarkların altında ezilenlerin mücadelesi sahne almıştı, hayat ona ağır dersler veriyordu, o ezilen taraftaydı. Özellikle bu bölümü köy hayatında yaşadıklarıyla aktarıyor bizlere. Üniversitesi uygulama ağırlıklıydı yeri geldiğinde ağır pratiklerden geçiyordu: "Aralık ayında kendimi öldürmeye karar verdim.... Çarşıdan dört kurşunla dolu bir tabanca aldım ve kalbime isabet ettireceğimi düşünerek göğsüme ateş ettim. Ama sadece akciğerimi delik deşik etmekle kaldım. Bir ay sonra oldukça mahçup, kendimi son derece aptal hissederek yeniden fırındaki işime başladım." Yani öğrenimi devam ediyordu. Ve dersleri çok ağırdı. Hayatında apayrı bir yeri olan ruhsal bağlarının kaynağını oluşturan belki de dünyada en sevdiği insan olan ninesi de ölüyordu: "Ninem öldü. Öldüğünü cenazesinden yedi hafta sonra, kuzenimin gönderdiği bir mektuptan öğrendim... Ağlamadım. Yalnızca buz gibi bir rüzgârla içimin ürperdiğini hatırlıyorum. Geceleyin, avluda odun yığınlarının arasında otururken, birisine ninemden söz etmek, onun ne kadar şefkatli ve zeki biri olduğunu, herkese analık ettiğini anlatmak için şiddetli bir arzu duydum. Bu şiddetli arzuyu uzun süre ruhumda taşıdım. Ama anlatabileceğim hiç kimse yoktu ve bu gizli arzum ifade edilemeden geçip gitti." Seçmeli dersleri yoktu hepsini geçmek zorundaydı. Sığındığı tek bir şey vardı kitaplar, kitaplar, kitaplar ve durmadan okuyordu aynı Rousseau gibi, Jack London gibi... Gorki'nin hayatı neden önemli ve okumamız için bizi teşvik eden şeyler ne? Belki birçok şey sıralanabilir bu soru için ancak çok önemli gördüğüm üç nedeni sıralayacağım. Birincisi kitap okumanın gücü, bugün Gorki dünya çapında tanınan bir yazar ise buna en büyük katkıyı okuduğu kitaplar sağlamıştır. Yani bize kitap okumanın önemini kavratacak bir hayat hikayesi. İkincisi hayata eksilerde başlayan çocukların çektiği sıkıntıları ve bu sıkıntıların yüreklerindeki izdüşümlerini anlamaya çalışırız. Ve bu da onlara karşı davranışlarımızı şekillendirir. Maalesef birçok insan hayata bu şekilde başlıyor ve hepsi de yazar olup yaşadıklarını bize açıklama fırsatı yakalayamıyor. Üçüncüsü ise önemli bir yazarın kendi penceresinden aktardığı hayat hikayesine eşlik etmek için. Bu anlamda bir yazarın eserleri okunmadan önce eğer varsa otobiyografisinin okunması, o yazarın eserlerinin anlaşılırlığını artıracağını düşünmekteyim.
Benim Üniversitelerim
Benim ÜniversitelerimMaksim Gorki · Bordo Siyah Yayınları · 20049bin okunma
··
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.