Gönderi

335 syf.
10/10 puan verdi
Sevgi ve saygı duyduğum bir dostumdan pdf formatını edinip okuduğum Zorba’ yı, kitap kapağı tasarımsal, baskı vb gibi teknik yönleri şu anda beni fazlaca ilgilendirmiyor açıkçası, umurumda değil. Amma elbette ki Zorba’ yı anlatmadan da olmaz. Zira kitaptır O! Zorba, Aleksi Zorba. Kendine bunak süsü yüklemiş, yılların yükü sırtında, aslında derin bir derya olan ve içinde bir çok duygu barındıran, bunları bastırmak için kendisiyle mücadele etmeye çalışan, tabiri caizse feleğin çemberinden atlamış, kaşarlanmış bir karakterdir O. Kimi zaman, bastırmayı beceremediği -ki çoğu zaman- aslında isyanlarıyla, çelişkileriyle dolu bir psikolojik haykırışlar silsilesi içeriyor. İsyanları var; kendine, hayata, doğaya, kadere, dostlarına ya da dost yüzlü gördüklerine, bildiklerine, denizde ki balığa belki, inceden inceye. Bu isyanlarının sonucu değil midir ki parmağından olması hani, öyle olmasını gözünün karalığı sandığımız. Tüm bunların yanı sıra, bir boş vermişlik, umursamazlık havası sezinlersiniz, her şeyi kolay çözebileceği hissini veren Zorba’ da. Aynı zamanda, içindeki yaşamış olduğu karmaşık duyguların, korkularının eseridir, kendini güçlü gösterme çabası, meydan okuyuşları. Ama nerede, ne yapması gerektiğini de iyi bilir, zira feleğin çemberinden atlamışlığı boşa değildir. Hayat onu tecrübeler ile boğmuş, esir etmiştir kendine. Esaretten kurtulmak istemesi kendiyle kavgalarını doğurmuştur, yanardağ misali; ara ara lav püskürten üzerimize. Kavgaları vardır, isyanları gibi, tıpkı -aslında yere göğe sığdıramadığı- aşkı gibi, bir türlü ulaşamadığı kendinden bile sakladığı, dışa vuramadığı, belkide kaçışlarıdır. Siyah üzüm salkımı ile bile kavgası boşa değildir, kırmaktan kaçınmanın eseridir başkalarına haykırışları. O’ na dır tüm bunlar. Kart tavuğun suyunun lezzetli olması, neyi açıklar dersiniz, kinini mi yoksa melankolisini mi? Hangisini? Belki de yüzleşemedikleri olabilir mi, ne dersiniz? Yaralıdır Zorba aslında, yaralıdır. Hem de büyük, hem de derin, hem de içten içe ve kanayan ve acıyan. Santur ile dostluğu ve dertleşmesidir bir yandan, kendine dert ortağı yapması bundan olmalı, çoğumuzun bir şeyleri ya da birilerini dost edinip, dert ortağı yaptığımız gibi. Baksanıza, ona nasılda narin davranıyor, bir kadına davranışın hassasiyetini gizleyemiyor. Çünkü dostudur o. Çünkü sır vermez o, dili notalar olsa da, konuşturmamak kendi elindedir. Kanayan, acı veren ama bunu kendinden bile saklayan yarasının ilacıdır kendince. Yaralıdır Zorba, bundandır ruh halinde ki karmaşası; isyanları, kavgaları, endişe ve korkuları. İncedir, narindir, kırılgandır özde. İçi ile dışı arasında ki bir çelişkidir mütemadiyen. Çok görmeyin bunu Zorba’ ya, her yaralının ete kemiğe bürünmüş bir özetidir bu. Yaralı ve derin bir deryadır Zorba. Yaralı ve derin bir derya. Çok etkilendiğim, alıntılarda da paylaşılan bölüm, "« Komşumuz ihtiyar bir Türk olan Hüseyin Ağa çok yoksuldu, hanımı, çocukları da yoktu. Akşam eve geldi mi, avluda diğer ihtiyarlarla oturur, çorap örerdi. Ermiş bir adamdı Hüseyin Ağa. Bir gün beni dizlerine aldı; hayır duası eder gibi elini başıma koydu; 'Aleksi' dedi, 'Bak sana bir şey söyleyeceğim, küçük olduğun için anlamayacaksın, büyüyünce anlarsın. Dinle oğlum, Tanrı' yı yedi kat gökler ve yedi kat yerler almaz; ama insanın kalbi alır, onun için aklını başına topla Aleksi, hiçbir zaman insan yüreğini yaralama.' »
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016.2k okunma
··
123 views
Nihrir okurunun profil resmi
Nikos Kazancakis 1957 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü bir oy ile Albert Camus karşısında kaybetti. Ancak Albert Camus, Nikos Kazancakis’in ödülü kendisinden yüzlerce kez daha fazla hak ettiğini söylemiştir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.