Sivas'a gitmek üzere yola çıktı gene hurda bir otomobil bulabilmişlerdi tavanı örten körükleri yırtıktı yağmur yağarsa fenaydı yağmasın diye dua ettiler
bir pınarbaşı'nda mola verdiler acıkmışlardi Mazhar Müfit o anı yıllar sonra bile istihare anlatacaktı kut-u layemut (ölmeyecek kadar yiyerek) yaşıyorduk ne valimiz peynir zeytin kuru ekmekten ibaret azıkti Su başında rastladığımız köylüler torbalarından çıkarıp kuru soğan ikram ettiler öyle lezzetliydi ki Suşehri yakınlarından geceyi ormanda geçirdiler.kafileye nöbet taksimi yapıldı eşit şartlarda erken ayrıcaliktan hoşlanmıyordu. Gece yarısı 3-5 nöbetini bizzat Mustafa Kemal tuttu Sivas'a geldiler o da kavgası çıkti
Mustafa Kemal'e kongrenin toplanacağı binanın üst katındaki geniş oda tahsis edilmişti heyetin geri kalanı öbür odalara yerleşmişti.kısa süre sonra Kazım Karabekir geldi nerede kalacak kimse kendi odasını vermek istemiyordu. Zemin katta kahve ocağının bulunduğu penceresiz daracık bir yer vardı hiç kimse oraya taşınmak istemiyordu Refik saydam Mazhar Müfit senin kaldığın oda daha münasip dedi ya Mazhar Müfit sinirlendi niye senden Emir alayım diye itiraz etti. Tartışma büyüdükçe büyüdü Mustafa Kemal'in haberi oldu ben geçerim dedi.
öbürlerinin pişmanlık ifadelerini rağmen kararından vazgeçme de odasını boşalttı kahve ocağını temizledik oraya yerleşti kongre bitti Kazım Karabekir gitti ısrar ettiler ama nafile Mustafa Kemal bir daha yukarıdaki geniş odaya geçmeden Sivas'ta iken az daha az daha suikaste uğrayacakti
malatya'dan yazılan şifreli telgrafla farkettiler takipe başladılar şehre otomobille 3 kişi gelmişti Afyon oteli'ni yerleşmişlerdi ellerinde ağır bir bavul vardı itina ile taşıyorlardı lobide durduruldular kimlikleri sorulduönce mırın kırın ettiler kuvvacılar ellerini beline atıp tabancalarını gösterince mecburen kimliklerini çıkardilar. Biri heyecandan 2 kimlik çıkarmıştı hem memur hem tüccar kaydı vardı.kuvvacılar tabancaları çekti ağır bavul kenarından bıçakla kesildi 18 adet el bombası çıktı. Sorguda itiraf ettiler kongre binasında patlatacaklardi. Her şeyi Sivasta bitebilirdi kongre sağ Salim tamamlandı.artık Ankara'ya gidilecek ti ama gene para yoktu Osmanlı bankası'ndan bin lira borç aldılar bankanın adı Osmanlıydi müdür almandi borca karşılık senet imzaladılar
Benzin yoktu lastik yoktu
Sivas'ta sadece Amerikan okulunda otomobili vardı bizimkilerin kendi memleketlerinde yiyecek ekmeği bile yokken Amerikalılar Anadolu'nun göbeğinde her türlü maddi imkanı sahipti Ermeni tehcirinde sahipsiz kalan kız çocukların okutuyorlardi okulun müdüresi mary Louise graffam'a başvurdular elbette ne lazımsa derhal veririz lütfen hediye kabul ediniz ısrar etmeyiniz asla para kabul etmeyiz dedi
6 teneke benzeyen iki çift lastik aldılar hediyeyi arena Mustafa Kemal itiraz etti şimdi para almıyorlar bu sonra arkamızdan cebren hallederler vesika tanzim edin alınan malzemelerin listesini yazin ısrarımiza rağmen para almadıklarına dair elimizde vesika bulunsun ne olur ne olmaz imzalayalım müdüre hanim da imzalasin dedi.
Mazhar Müfit tekrar okula gideceğim bu belge iki taraflı imzalandı.
Hediye bağış ödenek gibi kavramlar Mustafa Kemal için hassas konularda asla ihmal etmezdi mutlaka kayda geçirtirdi.
Sivas'a gelir gelmez mahiyetinde görev yapan hacıyı da çarşıya göndermişti büyükçe bir deftere aldırmisti.kongre vesilesi ile yapılan masrafların harcanan paralari kuruşu kuruşuna yazdırıyordu. Bir gün hacı derviş dayanamadın paşam bu hengamede kim hesap soracak dedi
Mustafa Kemal'in cevabı ibretlikti
gün gelir millet benden de başkasından da tek tek hesap sorar biz bugün hesabımız eksiksiz yazalım millet de yarın parasınin harcadığını bilsin dedi