Gönderi

Tarihte iz bırakanların isminin önünde akademik unvan yoktu; İbni Sina; “Prof. Dr. İbni Sina” değildi mesela. Keza İmamı Gazali, Mimar Sinan ve yüzlerce, binlerce, onbimlerce, yüzbinlerce isim sayabiliriz... İlmi derecesi diplomasının çerçevesinden ibaret “bilim insanları” ilme yön verdikçe, ilmin haysiyetini unvana değiştikçe biz çamurdan çıkmak için bir 100 yıl daha debeleniriz... Müslüman; İslamı yaşamıyor! Bilim insanı; araştırmıyor! Devleti yönetenler; Hakka riayet etmiyor! Tüccar; kul hakkı gözetmiyor! Memur; işini vazife olarak görmüyor! Hekim; hastasına şifa aramıyor! Vekil; müvekkilini hukuk adına müdafa etmiyor! Hakim; hakkı adalet terazisi ile tartmıyor! Bütün değerler paraya kurban ediliyor... Peki para denilen nesnenin değeri nedir? Osmanlı döneminde en düştük mevduat birimi para idi; 5 tane Para 1 Kuruş ederdi. Değeri bir kuruşun altında olan nesne için: “beş para etmez!” deyimi kullanılırdı. Ne yazık ki, değeri 5 para etmeyen “para” için biz, bütün değerlerimizi satıyoruz; yetmiyor insanlık haysiyetimizden de vaz geçiyoruz..
··
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.