Lafla peynir gemisi yürümüyor. “Onu seviyorum!” diyorsun ama onun dediklerini yapmıyorsun. Dediklerini yapmadığın gibi bir de onun hoşuna gitmeyenleri güle oynaya işliyorsun. Dilde seviyorsun, ama gönülden tasdik etmiyorsun. Dolayısıyla tatbik de etmiyorsun. “Bu zamanda böyle şeyler mi kaldı Allah aşkına!” diyorsun. “Hem bak, yapan tek ben miyim?” diyorsun, “Herkesler öyle!” diyorsun. Diyorsun işte. Halbuki Hazreti Peygamberi sevmek, onun yolundan gitmektir. Onu sevmek, fani muhabbetlere kalbini bağlamamaktır. Onu sevmek, dünya ile alakayı sınırlı tutmaktır. Terk edip gideceklere sırtını dönmektir. Onun yolu yıldızlarla döşenmiştir, bilene. Kalpteki imanı zedeleyen, her türlü vesvese, vehim ve şüphe karanlığı içinde kalanlara, çıkış yolu arayanlara bir ışık kaynağıdır. Onun her bir sünneti, karanlık, bataklık olan inançsızlık yollarını kapatır. Hem Rabbimiz ne diyor: De ki “Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin!” Demek ki Allah’ın bizi sevmesinin yolu Hazreti peygamberi sevmekten ve onun yolunu yolumuz etmekten geçiyor. İşte Veli Sırım’ın Peygamberce Yaşamak’ından anladığım bu. Onun gibi yaşamak için önce O’nun yolunu bilmemiz gerekiyor. Kitap bize bu yolu tarif ediyor. Diğer yolların çıkmaz sokak olduğunu belirtiyor. Sünnet kavramı üzerinde bize yoğun bilgiler veriyor. Elbet bu bilgileri kitaba bırakıyorum. Rabbimiz Kur’an-ı kerim’de 115 ayette sünnetten bahsediyor. Bizlere Onun yolunu tutmamızı salık veriyor. “Onun yolu benim yolumdur.” diyor. “Ona uyan bana uymuştur, ondan yüz çeviren benden yüz çevirmiştir.” diyor. İşte o ayetlerden bir kaçı: “Andolsun ki, Allah’ın Resulünde sizin için uyulacak en güzel örnek vardır.” (Ahzap Suresi, 21) “O hevadan (boş şeyler) konuşmaz. Onun konuştuğu kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir.” (Necm Suresi, 3-4) “Nitekim, kendi içinizde size bir peygamber gönderdik ki, size ayetlerimizi okur, sizi inkâr ve günah kirlerinden temizler, size Kur’an’ı, kainatın gayesini ve sırlarını ve daha bilmediğiniz nice şeyleri öğretir.” (Bakara, 151) Bir hadisi şerifinde de peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Size öyle bir şey bıraktım ki, onlara sarıldığınız sürece asla sapıtmazsınız. Onlar Allah’ın kitabı peygamberinin sünnetidir.” (Hakîm el Müstedrek, 1,93) O zaman şu an İslam dünyasının içinde bulunduğu duruma baktığımızda Rabbimizin kitabından ne kadar uzaklaştığımızı, Peygamberimizin yolundan ne kadar saptığımızı görmüş oluruz. Rabbimiz Âli İmran Suresi ayet 31’de diyor ki: “De ki eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin.” Bediüzzaman Said Nursi bu ayeti kısaca şöyle aklıyor: "Allah'a imanınız varsa, elbette Allah'ı seveceksiniz. Madem Allah'ı seversiniz; Allah'ın sevdiği tarzı yapacaksınız. Ve o sevdiği tarz ise: Allah'ın sevdiği zâta benzemelisiniz. Ona benzemek ise, ona ittibâ etmektir. Ne vakit ona ittibâ etseniz, Allah da sizi sevecek. Zaten siz Allah'ı seversiniz, tâ ki Allah da sizi sevsin." Eğer Allah’a muhabbetiniz varsa, -ki öyle diyorsun- Onun habibine yani en sevgili kulu Hazreti Muhammed (s.a.v)e tabi olman ve onu sevmen lazımdır. Eğer tabi olmuyorsan, sevmiyorsan, Allah’a muhabbetim var demeyeceksin. Ne kadar peygamberi seviyorsun, o kadar Rabbini seviyorsun. Kişi sevdiği ile beraberdir diyor peygamberimiz. Muhabbet duygumuzu hangi yöne çevirsek dünyamız adeta o sevdiğimiz şeyle doluyor. Uyurken, uyanıkken, yerken, içerken, her anında sevdiğimizle bütünleşiyoruz. Zaman zaman mecazi sevgilerde sevilen uğruna hayatlar bile feda ediliyor. İşte bizi seven biri var. Sırat köprüsü girişinde “Ümmetî ümmetî”diyecek olan, ebedî hayatımızı kurtarmak isteyen peygamberimiz var. Fani dünyadaki sevgiler için dünya hayatı berbat edilirken bir sonsuz hayatta şefaatiyle bizleri kurtaracak olan peygamberimize daha fazla sevgi beslememiz gerekmez mi? Yüz bin defa evet. Sırat köprüsünde “İşte bu benim ümmetimdendir!” cümlesine bir ömür verilmez mi? Hani diyorsun ya, “Seven sevdiğine sevdiğini söylesin!” İşte söylüyorum: Yolun yolumdur, Seni seviyorum peygamberim.

Peygamberce YaşamakVeli Sırım · Nesil Yayınları · 20021 okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sait Köşk