Sus barbatus Faruk Duman Kitap okurunu hiç yormuyor fakat donduruyor. Kış masalı olarak yola çıkan romanda politik argümanlar ve kişilerde konuyu bambaşka mercalara çekiyor. Eğer ormanda saklanan devrimciler olmasa idi ve de işkence gerçekliği geçim sıkıntısı ağır kış sartları,yoksulluk vb sus barbatus bildiğin hikayelerle örülü,efsunlu hayvanları ile büyüleci,betimlemeleri ile masalsı fakat kitapta beni sarsan ise bu kadar yalın masal dünyasına rağmen anlatılan 1979 yılı ve ölümlerin çok çok fazla olmasını karakterler kanalı ile okura yürek sızısı ile vermesidir. Doğaya, ormana ve soğuğa dair yüzlerce tasvir kullanılmış ve hiçbiri bir diğerine benzemiyor. O kadar özgün bir soğuk anlatımı var ki Ç gölüne,A dağına,K şehrine,gerçekliğine o kadar çok inanıyorsunuz ki adı tam verilmeyen yerlerde olmayı hiç ama hiç istemiyorsunuz. Kenan ve hamile eşi Zeynep’in hikâyesiyle başlayan roman, daha sonra Atalay, Aysel, Mustafa Öğretmen, Gülşen, Doktor Servet,faruk,murat,avcılar,köylüler,askerler,devrimciler,kartallar,kurtlar gibi diğer karakterler ve sus barbatus bir domuz hikâyenin diğer katmanlarını oluşturmak üzere sahneye çıkıyor. İnsanın doğa karşısındaki acizliği, kendini ona karşı nerede ve nasıl konumlandırdığı, onunla savaşı romanın ana temalarından biri fakat kitabın ismini alan sus barbatus yani kızıl sakallı yaban domuzunun anlatımından ,siyasal olaylardan da çıkarımımız şu ki soğuk salt soğuk değildir tutsaklıktır,bunalmaktır beyaz esarettir.. Devrimciler ,Karısına aş sağlamak için domuz vurup onu satmaya karar veren Kenan gibi zorlu kış şartlarıyla mücadele ediyorlar. Mücadeleleri ise sadece kışla değil! Aralarından Faruk ise romanın vurulmuş ve ele geçirilmiş sessiz fakat iç ses ile konuşan karakteri Faruk’un direncini, yarasıyla olan mücadelesini de heyecanla takip ediyor,çocukluk hikayelerini donarak okuyorsunuz. Alogorik yazma ve okuma yöntemi kullanan yazar Faruk Duman ,sus barbatus vurulduktan sonra ruhunun jandarma komutanın sevgilisi ayselin içine girmesi ve ayselin ağzından korku ve panik duygusunun yazıldığı bölümler ise muazzam güzel.. Artvin'de dinlemiş olduğu bir anıdan yola çıkarak kitabı yazmaya koyuluyor: "yoksul bir adam, bir domuz avlamaya karar verir..." Ve duyduğu hikayeden yaşar kemal tadında roman ortaya çıkar. Yazarın emeğine yüregine sağlık Edebiyat okurlarına hararet ile tavsiye ederim. Dostlukla kalın Gürbüz DENİZ

Sus BarbatusFaruk Duman · Hep Kitap · 2018763 okunma

··

61 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.