Gönderi

272 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Malûm ya, Eylül hüzün ve yas ayıdır. " Olaylar karı-koca ve aşık üçgeninde gerçekleşiyor.Başta Suad kocası olan Süreyya ile mutluluğu isteyen, kocasına itaat eden kadın fakat aralarındaki ilişkinin güçlü bir bağla bağlanmış olmayan,küçük bir ailedir. Süreyya'nın akrabası olan Necib: Evliliğe sıcak bakmayan,bir çok kötü evlilikleri göz önüne alan,bunun yanında iyi evlilikleri düşünen fakat onun rast gelemeyeceğini, mümkün olmadığını, hayatı boyunca yalnız ve mutsuz yaşayacağını kuran adam. Necib Süreyya'nın Suad gibi bir kadına sahip olduğu için çok şanslı, keşke Necib Süreyya'dan önce Suad ile karşılaşma istemesini oluşturdu. Çünkü Suad Süreyya'nın gözünde sadece karısıydı.Ama Suad, Necib'in gözünde kadın her anlamıyla her inceliğiyle büyük kadındı.Ve burada başlar Necib'in zorlu fakat yaşadıklarından memnun hiçde pişman olmayan serüveni. Bir yanda kalbi; - 30 yaşına kadar yaşayamadığı duyguların Suad'la birlikte tadması, onun için herşeyden vazgeçmesi, sadece Suad'ı istemesi,onun bir bakışıyla, bir gülüşüyle dünyanın en mutlu adamı olması bu mutluluğu sayfalarca dile getirmesi,onun için ölmek bile bir mutluluk olduktan sonra"deyişi sadece saf,temiz bir şekilde inanılmaz bir bağla kalplerinin bağlanmasından gelmesidir. Bir yandan da aklı: - Süreyya'ya yani dostuna asla ihanet duygusunu tattırmayacağı için yemini,böyle bir duruma düştüğü için her yüzüne baktığında utancı, ve dostu için çok fazla fedakârlıkta bulunan, kader mahkumu bir adamdır.İlk başta ihanetinden dolayı mecburiyeti, ardındanda toplumun böyle bir durumu öğrenince onları ayıplaması, ahlaksız görmesi, küçükleştirmesi gibi düşüncelerin onların sevgisinin önüne geçmesi oldukça biz okurların kalbine ısıtılmış bir demirin yavaşça işlenmiş hissi veren acılı bir aşk hikayesidir. Kader,Suad ve Necib için ağlarını ördü.. Fakat nasıl yaşıyorlar ya Rabbim, sevmeden, sevilmeden? Necib'in sorusunu birde size sorayım nasıl yaşıyorlar? Çok kutsal olan iki duyguyu tatmayan, yaşayamayan bir insan hayatından nasıl zevk duyabilir? Her işini neye bağlanıp yapabilir? Ha bir de şu soru var.Böyle bir aşkı yakalayıp,çevredekiler yüzünden katlanmak neye giriyor? O dönemde ki insanların dar düşünceli olduğuna mı? Yoksa yasak aşkın ayıplığına mı? Fakat yasak aşk her ne kadar milli ahlaka karşı olsa da anlayışla karşılanmalıdır.Herkes aldanmıyor mu? Herkesin mutluluğu böyle bir aldanmanın sonucu, bir farkına yaramayaşının lütfu değil mi? Ah insanlar. Ah bu elalem ne der, ne düşünür diye saatlerce, belki aylarca, belkide yıllarca bu düşüncelerin bizleri yakması doğru mu? Neden kendimiz için değil de başkalarının düşünceleri için yaşıyoruz? Romanın en masumu,en güzel seveni. Tek suçu da günahı da Necib'in Suad'ı olmasını istemesiydi.Sen hep bizim kalbimiz de olucaksın.Senin Suad için yaptığın fedakârlıkta,ona olan sevgini de unutmayacağız.Tıpkı Suad alevlerin arasında kaldı diye tereddüt dahi etmeden yanına gidip birlikte can verdiğin gibi.Asıl soru şu: Necib gibi mi sevmeli? Yoksa Necib gibi birini mi istemeliyiz?
Eylül
EylülMehmet Rauf · Kırmızı Çatı Yayınları · 201740k okunma
·
5 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.