Martin Scorsese'yi hiç bilinmeyen bir çok yönüyle tanımamıza neden olan harika bir kitap, keşke bitmese ve daha sonraki dönemlerini de ekleselermiş diyorsunuz kitap bittikten sonra. Aile hayatı ve çevresine rağmen sinemaya girmesi ve bir çok zorluk yaşamasına rağmen vazgeçmeden devam etmesi çok etkiliyor. Filmeri başarılı olsa da her filmine başlamadan önce yaşadığı stres ve son dakikaya kadar amatör gibi çalışması hayran olunmayacak gibi değil. Filmlerinin neden bu kadar güzel olduğu ve günümüzde hâlâ neden bu kadar sevildiğini daha iyi anlıyor insan.Hiç anlamadan sizi de yaşadığı dönemin ve olayların içine çekiyor. Sanki onunla birlikte film çekiyor, zorlukları birlikte yaşıyor, film bitince rahatlıyor ve yeni bir filme başlayınca tekrar baştan alıyorsunuz. Geçmişi ve hayat hakkında çok güzel tespitleri var ve insanı bir çok konunda düşünmesine neden oluyor. Yalnızca sinema hakkında değil diğer tüm konularda görüşlerini dinlemek istiyorsunuz. Yarım bıraktığınız ya da yapmak istediğiniz veya yapamadığınız bir şey varsa bu kitap sizi kendinize getiriyor ve cesaretnediriyor en azından kendi adıma konuşuyorum. Ani duygusal değişimleri, öfke konusunda yaşadıkları çok doğal ve samimi, kendinizden çok şey buluyorsunuz ve bu da yönetmene kendinizi biraz daha yakın hissetmenize ve daha çok sevmenize neden oluyor. Ailesine ve geleneklerine bu kadar bağlı olması ve her dönemde tutması için bazı değerlerinden ve sinema adına yaptıklarından taviz vermemesi de ne kadar dürüst bir insan olduğunu gösteriyor bize. Bu kitabı okurken filmlerini tekrar izlemek isteyeceksiniz, tüm yaşadığı zorluklar ve stresler içinde yaptığı filmleri empati kurarak hem de daha farklı açıdan görmek için. Scorsese hayranları, filmlerini izleyenler ve sinema ile ilgilenen herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.

Martin ScorsesePeter Brunette · Agora Kitaplığı · 201117 okunma

·

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.