On İki Sanatçı
1) Leonardo da Vinci (1452-1519)
Leonardo da Vinci İtalya’nın Floransa şehrinde doğdu. Uzun yıllar önce yaşamış olmasına rağmen. Hala gelmiş geçmiş en etkileyici ressamlardan birisi. Sadece bilim üzerine eğitim aldı ve iyi bir ressam olmak için erken yaşta çıraklık yaptı. Leonardo bilime olan tutkusundan dolayı hayatı boyunca bir deha olarak görüldü. Leonardo’nun sanat dünyasına olan katkıları küçüktü fakat günümüzde iki tablosu ‘’Mona Lisa’’ ve ‘’Son Akşam Yemeği’’ çok meşhur. ‘’Son Akşam Yemeği’’ Leonardo da Vinci’nin geriye kalan tek duvar resmi. Leonardo’nun ilgisinin resmi aşması gerçeği resme olan katkısının az olmasının sebebi olabilir. Hayatı boyunca, fizik ve makinelerle o kadar çok meşguldü ki bisikletler ve diğer şeylerin de aralarında bulunduğu pratik ve sanatsal tasarımlar yarattı. Resimlerinin ve sanat projelerinin yarım kalması sebebinin bu olması da popüler bir inanış. Aynı zamanda zamanının çoğunu düşünme ve bilimsel kanunları test ederek onlar hakkındaki gözlemlerini yazarak geçirdiği yönünde güvenilir raporlar mevcut.
2) Michelangelo (1475-1564)
Michelangelo gelmiş geçmiş en mükemmel heykeltıraş ve ressam olarak kabul edilir. Özellikle Roma ve Floransa’da Rönesans’ın esas figürüdür. Bugün bile, yaptığı heykeller kusursuz bir güzelliğe sahip. Michelangelo diğer mükemmel eserlerinin arasında olan İtalyan Rönesans’ının heykelleriyle ve Sistine Chapeli’nin duvar resimleriyle tanınır.
3) Rembrandt van Rijn (1606-1669)
Rembrandt birçok şaheser oluşturan Hollandalı resim dehasıdır. Rembrandt özellikle tarihi tablolara ve natürmort portrelere olan tutkusuyla meşhur olmuştur. Rembrandt gerçek bir ressam olarak nitelendirilmesine neden olan duygusal içeriğiyle ünlü birçok kanvas tablolar yapmıştır.
4) Pablo Picasso (1881-1973)
Kübizmin öncüsü olan Pablo Picasso, tarihteki en etkileyici sanatçılardan biridir. Pablo Picasso, heykeltıraş, resim baskıcısı, ressam ve seramikçiydi. 20. Yüzyılın en mükemmel tablolarının birçoğunu o yapmıştır. Ressam bir babanın oğlu olduğundan, Picasso başarılı bir resim kariyerini inşa etmek için ihtiyacı olan tüm cesareti ondan aldı. Bu ona İspanya’nın en iyi sanat okullarından birinde okuma ayrıcalığını verdi. Pablo Picasso, Amerika’daki Uluslararası 3. Heykel Galerisinde eserleri sergilenen 250 heykeltıraş arasındaydı. O, çizimleri, tabloları, heykelleri ve diğer eserleri dahil ürettiği 50.000 sanat eseriyle hayatı boyunca olağanüstü derecede üretken bir tarza ve tekniğe sahipti. Tüm sanat türleri arasında, Picasso en çok resimde başarı göstermiştir.
5) Claude Monet (1840-1926)
Claude Monet, Fransız Empresyonizm resminin kurucusu olarak görülür. Monet birçok resminde memleketini tasvir etme tutkusuna sahipti. Bu onun empresyonist resimlerinin doğuşuydu. Monet Paris’e gittiğinde, diğer ressamların popüler eserlerini kopyalayan birçok ressam gördü. Bu akımı takip etmek yerine Monet, bir pencerenin önüne oturarak gördüklerini resmetme alışkanlığı edindi. Monet empresyonizmiyle giderek popüler oldu. Birçok genç ressamı etkiledi ve onları empresyonizme teşvik etti. Kısa süre içerisinde empresyonizm Paris’te popüler bir resmetme şekli oldu. 1874’de ilk empresyonizm sergisi Paris’te gerçekleştirildi. Bu sergide Monet’in beş tablosunun ve pastel resimlerinin de bulunduğu toplamda 12 sanat eseri yer aldı.
6) Vincent van Gogh (1853-1890)
Hollanda’da doğan van Gogh, eserleri hala inanılmaz fiyatlarda satılan olağanüstü bir ressamdı. Sanata olan katkısı esas olarak resimdi. Van Gogh, çoğunun arkadaşlarının ve tanıdıklarının portresi olan birçok natürmort resimler yaptı. Toplamda 800 resim yaptı. Onu ressam olarak ayıran şey renk ilişkisiyle ve eşsiz fırça darbeleriyle olan anlayışı. Eserleri hala, dünya çapındaki birçok empresyonist için mükemmel bir ilham kaynağıdır.
7) Auguste Rodin (1840-1917)
Rodin kendini heykeltıraşlığa adamış bir işkolikti. Michelangelo gibi dâhilere yakışır bir varisti. Rodin modern çağın en iyi heykeltıraşı olarak görülür ve başarısı taş modeller ile kile olan saplantısı sayesindedir. Hayatı boyunca Rodin, birçok heykeltıraşla farklı projelerde iş birliği yaparak geçimini sağladı.
8) Jan van Eyck (1390-1441)
Jan van Eyck, bugün eserlerinin çoğu kopyalanan ve Kuzey Rönesans’ının en çok göze çarpan sanatçılarından birisidir. Hükumet için çalışmasının yanı sıra, kendi müşterileri için de birçok tablo yapmıştır. Ona özel olan bir şey vardı ki o da kendi çağının tablolarını imzalayan tek ressamdı.
9) Donatello (1386-1466)
Donatello 15. Yüzyılın en iyi heykeltıraşı olarak görülür. Şüphesiz ki o dönemin en iyi sanatçılarından birisi. Ahşap, terakota ve taş alanında çok yetenekliydi.
10) Peter Paul Rubens (1571-1640)
Peter Rubens, barok sanatının reformlarına karşı duran en etkili isimlerden birisiydi. Sanata olan katkısı esasen resimdi ancak neredeyse her türde resimler yapmıştır . Metal işleri ve heykeller için yaptığı eskizlerin yanı sıra resim taslakları ve kitap illüstrasyonları yapan çok yönlü bir sanatçıydı.
11) Élisabeth Louise Vigée-Le Brun (1755-1842)
Vigée-Le Brun, 18. Yüzyılda Fransa ve Avrupa’nın en ünlü kadın ressamlarından birisiydi. Yeteneği ve azmi ile Fransa ve Avrupa’nın en çalkantılı dönemlerinden birinde çok büyük başarı elde ederek Kraliçe Marie Antoinette’nin en sevdiği ressamlarından birisi olmuştu. Diğer Avrupalı aristokratların, aktörlerin, yazarların ve başlıca kadınların portreleriyle birlikte Marie Antoinette’nin 20’den fazla portresini yaptı. 10 farklı şehirde sanat akademilerine seçildi. Yaklaşık olarak 600 portre ve 200 manzarayla birlikte, hayatı boyunca 900’ü aşkın resim yapmıştır.
12) Georgia O’Keeffe (1887-1986)
Georgia O’Keeffe, 20. yüzyılın en başarılı ve en önemli sanatçılarından birisiydi. Soyut sanatı benimseyen ilk Amerikalı sanatçılardan ve Amerikan Modernist hareketinin öncülerinden biri olan O’Keeffe’nin resimleri öznel ve yenilikçiydi. Büyük soyut çiçekleri, etkileyici New York gökdelenleri ve Güneybatı manzara resimleriyle tanınır.
··
138 görüntüleme
Leonardo da Vinci ,Osmanlı padişahlarından Iı.Bayezid zamanında İstanbul’a gelmiş.Bugün Osho kentindeki köprüsünün planlarını Haliç’e yapayım diye Bayezid’e sunmuş.Bayezid iltifat etmemiş.
Floransa’da doğdu ama İstanbul’da yaşadı ve öldü diyebilirdik.☺️
II Beyazid Babası ve Dedesine benzemeyen bir isim. Bunu okuyunca şaşırmamıştım çünkü tutucu bir isim. Ama babası veya dedesi ya da oğlu olsa hiç kaçırmazlardı.
Ne güzel bir tanıtım iletisi olmuş...emeğinize sağlık Hicret Bey...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.