Unutulmaya yüz tutmuş, eskimiş plaktaki şarkı gibiydi yaşanılanlar
Küllenmişti anılar...
Hayatsa, hayalinde canlandırdığın olmayan sevgilinin hasretiyle yanmak gibi
Bazı hesaplarımı mahşere bıraktım
Ve elimi kolumu sallaya sallaya dolaşıyorum, hiçbir şey yokmuş gibi
Önbellek dolu, reset atmak lazım unutmak için
Bir ömür bir kalemde silinir mi?
Kim ne yaşamış, neyi yaşayamamış bilinir mi?
Bazı hesapları mahşere bırakmak lazım...
Adaletin kılıcı keskin diyorlar onun bunun hakkını yiyorlar,
Allah'ın sopası yok bilmiyorlar
Ben biliyorum, kimsenin yanına kalmıyor yaptıkları...
Önyargıyla yaklaşanlardan değilim
Notunu verdiğim insanı bir daha yazılıya kaldırmam demem
Allah'a bırakırım ve bilirim ki; kapısına geleni çevirmez..
Cennetin anahtarı kimde bilinmez,
Siz avunadurun akıllıyız diye
Hani aklını kullanan kazanıyor ya sizin deyiminizle
İnsanları ezmek, üzmek ve kurnazlık yapmak akılılıksa, ben almayım
Haksızken haklı görünmenin mantığını çözemedim hala...
En iyi yargıcımız vicdanımız değil miydi?
...
Unutulmaya yüz tutmuş plaktaki şarkı gibiydi yaşadıklarım, hayatsa olmayan bir sevgilinin hayalini kurmak kadar güzel...
Sözün özü o ki; Kendinizi kimseye anlatmaya çalışmayın.
Siz ne anlatırsanız anlatın, onlar yine anlamak istediği kadarını anlayacak, duymak istediği kadarını duyacak ve işlerine geldiği gibi davranacak.
Çözüm değil mazeret üretir bu tür insanlar...
İyisi mi Allah'a bırakın
Bazı hesaplar mahşere kalır.....
Füsun DUDURGA