Dizginlerinden kopmuş bir nominalleşme eğilimiydi bu: Özneler ve şeyler ancak kendi adlarıyla, demek ki başka hiç kimseyle paylaşmadıkları, kimsenin ve hiçbir şeyin sahip olmadığı özellikleriyle, kimlikleriyle (markalarıyla) anılırlarsa gündeme çıkabiliyor, dolaşıma girebiliyorlardı.