HAK HUKUK ADALET"Yasanın ne olduğunu asla öğrenemedim."
Siz hiçbir suçu yokken çeşitli işkencelere maruz kalmışlar tanıdıniz mı?
Sabahın ilk ışıklarında, güneş kapınıza vurmadan önce eviniz polislerce basılıp arandı mı?
İdeolojilerini benimsemediğiniz için elindeki gücü sizin üzerinize zehir olarak saçan bir zihniyetle tanistiniz mı?
Ulkenizi ve ulkenizin kurucusunu, bir çok değerinizin üstünde tuttunuz diye, kör zihniyetin tasarladığı bir 'balyoz'la rütbeleriniz söküldü mü, yıldız yıldız?
Sağ sol demeden, "sadece öğrenciye" diye verdiğiniz burslarla, mal varlığınıza el konuldu mu?
Emeğinize ihanet edildi mi yada?
Harf harf alın terinizle aldığınız diplomalarınız iptal edildi mi hiç? Yakıldı mı o kurduğunuz hayalleriniz?
Hayır.Bunları, Korku cumhuriyeti sakinleri yaşadi sadece.
Bu acımasız bu trajik yasaları değişme imkanı varmı mıydı?
Hayır. Neden yapsınlardı
bunu, yasalar en başından beri onları kayırmak
için konmuş.
Soylular yasalardan muaf, işte bu
nedenle yasalar sadece onların denetimine
bırakılmış. İstediklerini yapar ve yaptirirlardi.
Peki bu cumhuriyetin kitabında,
Adalet.. Neydi?
Hukuk.. Neydi?
Yasa... Neydi? diye sorsak, nasıl cevaplar alırız, bakalım
“Yargılarımız hiç de sert sayılmaz,” dedi. “Ceza
olarak, çiğnediği kuralı mahkûmun sırtına
tırmıkla yazarız sadece.” Eliyle mahkûmu işaret
etti: “Örneğin bu mahkûmun sırtına ‘Üstlerine
saygılı davran!’ yazılacak.”
Ve korku filmlerini komedi yapan ceza;
"Mahkûmun bağlandığı yatak titremeye
başladığında, tırmık mahkûmun gövdesine doğru iner. Tırmık kendi kendisini öyle ayarlar
ki, gövdeye yalnızca uçları dokunur; bu
dokunma gerçekleştiğinde, şu gördüğünüz çelik
ip gerilecek bir çubuğa dönüşür. İşin güzelliği
tam da bu anda başlar. Yakından bilmeyenler
için, her ceza birbirine benzer. Tırmık hepsinde
aynı biçimde çalışır gibidir. Sivri uçları titreşerek
mahkûmun gövdesine batar, mahkûmun gövdesi
de yatakla birlikte, yarıca titreşmektedir. İnfazı
herkes rahatça izlesin diye, tırmık camdan
yapılmıştır. İğnelerin cam içine yerleştirilmesi
teknik açıdan zordur, ancak çok sayıda deney
sonucunda başarılmıştır"( s24).
Evet, Korku Cumhuriyeti nde yasalar böyle işler..
Adalet ne zaman tecelli eder bilinmez ama,
"Bu karanlığı aydınlatan tek bir ışık var:
Bir güngeleneği araştıran insanların son noktaya ulaşabileceklerine, her şeyin gün ışığına
çıkacağına, yasaların halka mal olup soyluların
silinip gideceğine dair inanç."
Yazdıklarım bu kadar, yazmak istediklerim ise dünyalar kadar...
Kitapla kalın, keyifli okumalar