Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fakat yakında kocasının esaretini kabullenmeye başlayacaktı. Onun yokluğuyla başa çıkabilme yollarından biri Eşref ’le yazışmaktı. Görünüşe göre askerî sansür ve savaştaki imparatorluklar arasında posta gönderimi konusunda yaşanan sorunlar nedeniyle zaman zaman iki veya üç aylık boşluklar söz konusu olsa da Eşref ve Pervin birbirlerine düzenli olarak yazdılar. Bu aralıklar zaman zaman endişeye sebep olmaktaydı. Bir keresinde Eşref uzunca bir süre mektup alamamış ve bu bekleyişten ötürü üslubu oldukça sertleşmişti. “İki ay geçti. Tek bir mektup bile almadım. Her şey bir yana, Feridun’dan bir mektup ya da bir haber almamış olmayı kabul edemem. Nedir bu? Daha önce gönderdiğin mektuplara Feridun’dan söz ederek başlamıştın. Şimdiyse unutmuşa benziyorsun. Unutma!” Pervin ve Eşref ’in mektupları, ilişkilerini gerçekten sınamış zorlu bir zamanın acılarını yansıtmaktadır. Bu mektuplar günlük yaşantıya ilişkin – sıhhatleri, Feridun’un akıllılığı, Pervin’in ailesini ziyaret eden akrabaları, postadaki sorunlar vb. – ayrıntılarla dolu olsa da, zaman zaman daha mühim hadiseler de araya giriyordu. Başlangıçta Pervin, kocasının tutsaklığına rağmen, neredeyse şaşmaz bir şekilde iyimser kalmayı başardı. Malta’daki Eşref ’e yazdığı mektuplar, örneğin Feridun’un tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunda olduğu gibi, zaman zaman her anneyi kaygılandıracak türden haberler barındırıyor olsa da, satırlarına işlerin en olumlu taraflarını koymaya kararlıydı. Onlar için endişe etmemesi gerektiğini söyleyerek sık sık Eşref ’i temin etti. Ayrıca genç Feridun’u babasına yazmaya teşvik etti ki bu mektuplar, aile arasındaki en dokunaklı yazışmalardan bazıları oldu. Örneğin, Feridun gönderdiği bir hediye için babasına teşekkür mektubu yazmıştı. Çocukcağız bir lambanın ışığında kutuyu açıp içinde üç binici kırbacı bulduğunda duyduğu heyecanı, hediyesini odadaki herkese göstermesini ve hatta gece rüyasında bunu görmesini babasına anlatmıştı. Pervin, kendi hesabına, Eşref ’in sakin olması yönündeki tavsiyesine uymaya söz verdi – Eşref ona bir yıl kadar Malta’da kalabileceğini söylemişti ki, bunun ciddi ölçüde eksik bir tahmin olduğu ortaya çıkacaktı. Yüreğini bir erkeğinki kadar güçlü kılacağına yemin etti. Fakat metanetini korumak, özellikle de ailesindeki diğer kişilere üzüntüsünü belli etmemek durumunda olduğundan Pervin için zor oldu. 1918 yazının sonlarında olduğu gibi, bazen Eşref ’e, Salihli çevresindeki güzel manzarayı yazdı. Yakınlardaki pınarlar karşısında uzanan kızıl ve yeşil dağları anlattı. Kendisi ve akrabalarının dört gün boyunca kaplıcaya gittiklerinden ve nefis havanın tadını çıkardıklarından söz etti. Yine de bu hoş sahneler sadece ayrılıklarının acısını büyütüyor gibi görünüyordu. Eşref ’in orada olup bunları kendisiyle paylaşamamasının ona acı verdiğini söylüyordu. Tutunabileceği her daldan teselli oldu. Enver’in, Eşref ’in sağlığına ilişkin raporlar göndermek suretiyle verdiği desteği gördü ve imparatorluğun en yüksek kademesindeki subayın, savaşı idare ettiği sırada onu ve ailesini düşünecek vakit ayırmasına ebediyen minnettar kaldı. Ayrıca, Eşref ’in yokluğundaki zararı karşılamak üzere Enver’in 4.000 altın lira göndermeyi teklif ettiğini yazmıştır. Pervin ona teşekkür etmiş, fakat tek isteğinin Eşref ’in sağ salim geri dönmesi olduğunu belirtmişti. Eşref ’in esaret yılları Pervin için yavaş geçti. Teselliyi dinde buldu ve Eşref ’in selameti için sürekli dua etti, zekât verdi ve Kur’an’dan belirli ayetler okuyarak Allah’tan yardım diledi. Pervin savaşın sona ermesini ve Eşref ’in geri dönmesini hasretle bekliyordu. Mektuplarında tekrar tekrar yeniden kavuştuklarında yaşayacakları mutluluğa değindi. Fakat bu mutlu hadisenin yakınlaştığına ilişkin bir işaret görülmeden günler ve aylar geçti. Zaman zaman Malta’daki Osmanlı tutsaklarının dönmesine izin verildiğine dair söylentiler duydu. Fakat bunlar doğru çıkmadı. 1919 senesinin Nisan ayında, Eşref ’e, gazetelerde barış için anlaşmaya varıldığını okuduğunu ve yakında “yine saadeti[n]e kavuşaca[k]” olmasının kendisine sonsuz bir mutluluk verdiğini yazdı. O yıl Haziran ayına tekabül eden Ramazan’da Eşref ’in evde olacağını umduğunu ifade etti. Aslına bakılırsa, 1918 yılının Ekim ayının sonlarına doğru imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’yla silahlar susmuştu. Görünüşe göre Pervin bir barış antlaşması olasılığından söz etmekteydi. Bu antlaşma bilindiği gibi gecikmiş ve nihayetinde çıkan olayların altında kalmıştı. Sevr Antlaşması 1920 Ağustos’unda imzalandıysa da eşzamanlı iki gelişme nedeniyle kısa zaman sonra hükümsüz kaldı. Bunlardan biri İzmir’in 15 Mayıs 1919’da Yunanlarca işgali, diğeri ise Mustafa Kemal’in Anadolu’daki direnişi örgütlemek üzere 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışıydı. Yunan ordusu ve Müslüman “millî” kuvvetler arasındaki mücadele, Türklerin zaferi ve bölgeyi yeniden ve temelden biçimlendirecek Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla sonuçlanacaktı. Bu mücadele, Eşref ve Pervin’in hayatlarını yeni baştan alt üst edecekti. Bu sırada, siyasi durumun çözümsüz kaldığı ve kocasının Malta’da tutulduğu süre uzadıkça, cesur duruşunu muhafaza etmek Pervin için daha zor bir hâl alıyordu. Eşref ’in sık sık ortadan kaybolmasıyla baş etmeyi bundan önce de öğrenmiş olsa da, uzayan ayrılık kaygı ve gerginlik yaratıyordu. Şubat ayında, yas tuttuğundan ve Eşref ’in geri dönmesi ihtimaliyle yükselen umutlarının yeniden kırılmasının kendisini bir süreliğine yazmaktan alıkoyduğundan bahsetmiştir. Nisan ayı geldiğinde Pervin, Eşref ’in Malta’dan çarçabuk döneceği hususunda yeniden iyimserdi. Fakat iki hafta sonra Eşref, Pervin’in Seza Hanım isimli bir akrabasından mektup aldı. Seza Hanım, Pervin’in odasından çıkamayacak kadar kötü olduğundan bahsediyordu. Pervin’in onsuz yaşayamadığını ve kendisi geri dönünce tüm bunların unutulacağını umduğunu yazmıştı. Mektuba, Pervin’den küçük bir not da iliştirmişti. Pervin bu notta rahatsız olduğundan, birkaç kelimeden fazlasını yazamadığından, bunları da ancak titreyen bir elle kaleme aldığından bahsetmiş ve “Seni o sevdiğim ve yıllardan beridir kendimi adadığım o tatlı gözlerinden milyonlarca kez öperim,” demişti.
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.