Gönderi

724 syf.
10/10 puan verdi
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mı? Kitabı okumaya başladığımda beri yazarın bu cümlesinde durdum kaldım, aslında herkes aynı şeyleri hissetmez tâbi ama bi sorun kendinize bu soruyu hayatınızla ne kadar doğrusunuz, ne kadar doğru şeyler yapıyorsunuz? Ne kadar doğru bir insansınız? Sizin doğru olmanız aslın da başka hayatları da etkiliyor biliyor musunuz? Yanlış bir hayat yaşamının sonuçların farkın da mısınız? Ben mesala yanlış yapmaya pek doyan bir insan değilim sürekli yanlış yaparım.Siz de yapalirsiniz, herkes yapabilir. İnsanız hatalar bizim için ama Oğuz Atay'ın bahsettiği doğru hayat tanımı bu değil biliyorum tabi ki hata yapıcaz ama doğru olmak, doğru şeyler yapmak, hatalardan iyi sonuçlar çıkarmak için ne yapıyoruz yani doğru bir ölümü hak etmek için ne yapıyoruz asıl mesela bu... Bu harika kitap ise toplum olarak birimizi üzmekten, anlamamaktan, başka insanların hayatlarındaki hatalarının sorumlularının sadece onlarmış gibi davranmaktan, bireysel egolarımızı her şeyin önüne koymaktan, hak yemekten kısacası şuan da içinde bulunduğumuz toplumun aynası gibi... Okuyorsun ve kafanı kaldırıp etrafına bakınca aynı şeyi görüyorsunuz bu kadar. Selim Işık senin için doğru kelimeleri bulmakta zorlanıyorum. Sen özel bir karaktersin ve kitabın her satırın da bunu hissettiriyorsun. Sadece Selim Işık değil Turgut Özben karekteri de dostluğun hayatın içindeki kıymetini ne kadar önemli olduğu ve insanın sevdiği birini kaybedince neler yaşayabileceğini adım adım gördüğümüz ve insanların sevdikleri için sınırlarını nasıl zorladığının güzel bir örneği. Öbür bütün karekterlerde çok iyi bir şekilde kitabın akışında önünüze çıkıyor. Kitabın geneli için her şeyi anlatmam zor en azından benim için zor. Bu kitapta Oğuz Atay o kadar çok konuya dokunduruyor ki benim anlatacaklarım eksik kalır. Sadece bu kitap bence bu zamanın değil kendinden önceki ve sonraki bütün zamanların iyi gözlemlenmiş insan hayatlarının, yaşantılarının sağlam bir eleştirisi niteliğinde güzel bir kitap. Her elinize aldığınızda heyecanlanıyorsunuz. Kitap adının detayların da öğrenince de aynı şekilde heyecanlandım ne olduğunu söylenmiyorum tâbi ki okuyunca öğrenirsiniz :) Bütün insanı duygular da olduğu gibi bu kitapta Selim Işık üzerinden anlatılan o bireysel yalnızlık ya da Turgut Özben'nin insanlarla doğru iletişim kuramamasındaki çıkmazlar gayat güzel size kendini hissettiriyor ve güzel görünen her şeyin o kadar da güzel olmadığını Oğuz Atay'ın kaleminde iyi anlıyor ve kendinizdeki eksiklikleri de görüyorsunuz aynı zamanda. Birey olarak çözemediğimiz sorunları toplum olarak çözmeye çalıştıkça yanlışlarla boğulucaz galiba.... Ben kitabı okumakta geç kaldım. Çünkü benim okuduğum kitabın değeri bir sosyal medyanın gündeminde olsun istemem yani bu beni o eserden uzaklaştırıyor ama bu eserle ilgili bir kusur değil tabi, insanların hiç bilmedikleri konular hakkında her şeyi bir sosyal mecradaki ya da filmdeki iki güzel söz ile basit indirgemesi bence en başta Oğuz Atay' ya daha sonra bu harika kitaba büyük haksızlık çok büyük hemde. Çünkü bence kimse bu kitabı okumadan bu kitabı bildiğini söylemesin büyük hata olur. Tutunamayanları okumak başka; anlamak daha başka bir şey ama bu ikisini yapmadan konuşmak sadece komik gelir artık .Çünkü aynı hatayı ben de yaptım ve gülüyorum o bilmeden konuşmalarıma, siz yapmayın çünkü kendine gülebilmek ya da o hatanın farkına varmak keyif vermiyor :) Bu site de bir sosyal medya aracı biliyorum ya da herkes aynı hissiyatla kullanmıyor sosyal medyayı bunu da biliyorum. Sadece ben genel karşılaştığım bir durum için bu kitap dâhil olduğu için kendi düşüncemi yazmak istedim. Siz bu kitabı okumakta geç kalmayın. İyi okumalar.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061.9k okunma
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.