Eşref ’in Adazapazarı bölgesindeki en önemli irtibatı, Makedonya
ve Bulgaristan’da kendi komutası altında görev yapmış,
Birinci Dünya Savaşı’nda doğu cephesinde çarpışmış ve Ruslar
tarafından esir alınarak Sibirya’ya gönderilmiş eski bir Teşkilat-ı
Mahsusa subayı olan Maan Şirin’di. Maan Şirin esaretten kaçmış ve 1918 yılında Adapazarı’na dönmüştü. Sarayla olan evlilik
bağları bilinen önde gelen Çerkes ailelerinden Maanların bir
üyesi olan Maan Şirin, Eşref ’in tam da Adapazarı’nda ihtiyaç
duyduğu türden, itibar sahibi bir yerel temastı. Maan Şirin,
Balkan tecrübesi nedeniyle İTC liderliğine genellikle şüpheci
yaklaşan Çerkes eşrafı karşısında Eşref ’e başlangıçta kefil oldu.
Bu kişiler Balkan topraklarını hiç şüphesiz İTC’nin kalesi olmasıyla
özdeşleştirmişlerdi. Kafkaslardan göçen mülteciler olarak,
tabiatıyla sarayla aynı eksendeydiler ve sultanı velinimetleri olarak
görüyorlardı. Bu ilişki, Osmanlı hanedanlığıyla kurdukları evlilik
bağlarıyla daha da pekişmişti. Milliyetçilerden yana taraf olmak
doğal içgüdülerine ters düşüyordu.
Maan Şirin Bey
1877 yılında Abhazya'da doğdu. Maan Pşımaf Bey'in oğludur. Ailesi aynı yıl patlayan Osmanlı-Rus Savaşı ve bunu izleyen Abhaz-çerkes ayaklanması sonucu Anadolu'ya göç ederek Adapazarı'nın Kayalar Köyü'ne yerleşmişlerdir.
Rüşdiye (Orta) eğitimi gördü. Birinci Dünya Savaşı'nda hemşehrilerinden bir çoğu gibi Teşkilat-ı Mahsusa'nın bir mensubu olarak Kafkas Cephesi'nde çarpışırken Ruslara esir düştü. Bir süre Sibirya'da esarette kaldıktan sonra kaçtı ve Silah Bırakışması'ndan sonra Adapazarı'na döndü. 1919 yılı Ekim'inde Adapazarı yöresindeki Kafkas göçmenlerini İstanbul'daki yeni hükümet ve Kuvay-ı Milliye aleyhine örgütleme girişiminde bulunan Binbaşı Bekir Sıtkı ve çule Beslan Bey'lerin bu girişimine karşı çıkan ve onları tutuklayanlar arasındaydı. Kuvay-ı Milliye Komutanı olarak göreve gelen ve Teşkilat-ı Mahsusa'dan tanıdığı Sencer Eşref Bey'e de yardımcı oldu. Fakat onun halk arasında tepki yaratan yersiz uygulamaları üzerine Adapazarı'nda Karzeg Sait Bey'in önderliğinde kurulan geçici yerel yönetime katıldı. Daha sonra İzmit Mutasarrıflığı'na atanan çule İbrahim Hakkı Bey'in ve Ançok Ahmet Anzavur Paşa'nın karşı ihtilalci güçlerinde yer aldı. Oluşturduğu atlı birliğiyle Kandıra'yı işgal ederek Kandıra ve Şile yöresini sorumluluğunu üstlendi. Yunan işgali altındaki İzmir'de kurulan "Şark-ı Karib çerkesleri Temin-i Hukuk Cemiyeti"nin kongresine Kandıra delegesi olarak katıldı. Bu eylemleri nedeniyle Lozan Anlaşması'ndan sonra 150'lik listeye dahil edilerek ülkeye girişi yasaklandı (1924). Yunanistan'ın Kafeterye yöresinde Anadolu'dan göçeden çerkes-Abhazların kurduğu Neos Prodromos köyünde yaşadı ve 1936 yılında orada öldü.