Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ekmeklerin bazılarından bir-iki parça kopararak bazılarına hiç dokunmayarak epeyce tahribat yaptım, daha sonra topladığım bütün parçaları afiyetle yedim ve bu şekilde biraz kendime geldim, mutluluğuma diyecek yoktu. Papaz eve geldiğinde sandığı açtı ve faciayı gördü; hiç tereddüt etmeden bu hasarı farelerin verdiğini düşündü çünkü ekmekleri tıpkı fareler gibi kemirmiştim. Tüm sandığı baştan aşağı kontrol etti ve farelerin içinden geçip ekmeklere ulaşabilecekleri birkaç küçük delik tespit etti. Beni çağırarak şöyle dedi: “Lázaro, dün gece bizim ekmeklerin başına gelenlere bak!” Çok şaşırmış gibi yapıp, “Bu ne olabilir?” diye sordum. “Ne mi olabilir? Tabii ki fareler! Sağlam hiçbir şey bırakmamışlar,” dedi. Akşam yemeği için masaya oturduk; Tanrı’ya şükürler olsun, bu defa da başka bir kazancım oldu; efendim farelerin kemirdiğini zannettiği kısımları bir bıçakla kesip ayırdı, bunlar benim verdiğim zarardan çok daha fazlaydı. “Al bunları ye, fareler temiz hayvanlardır,” dedi. Böylece o gün el emeğimin karşılığı olarak elde ettiğim, daha doğrusu tırnaklarımla kazandığım ekmekleri büyük bir iştahla yedim. Fakat bu mutluluk da uzun sürmedi; tam rahat bir nefes aldığımı düşünürken, çok geçmeden yeni bir felaketle karşı karşıya kaldım. Çünkü papaz, sandığın deliklerini kapatmak amacıyla duvardaki çivileri sökmüş ve tahta, teneke parçaları getirmişti.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.