Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

312 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Bizim köyde bir Gazi amca var. Hem akraba hem komşu sayılır. Çocukken, bilhassa kışın, onun evine misafirliğe gittiğimiz zamanlarda aklımda kalan bir tablo var. Duvarda eski tarihli bir takvim, birkaç yıl öncesine ait, haliyle kullanılmıyor. Ama o takvim o evin en değerli eşyası. Aslında değerli olan takvim de değil, takvimin üzerindeki fotoğraf. Masmavi son model bir New Holland. Gazi amcanın bir atı vardı, köyde atı olan tek kişi. Herkes tarlasını traktörle sürer o atın arkasına taktığı pullukla, eski usul yani. Vaktiyle, ben doğmadan çok çok önce onun da bir traktörü varmış, sonra işler iyi gitmemiş olacak ki satmış. Kala kala bir ata kalmış. Traktör gitmiş ama Gazi amcada hevesi kalmış. Hep bir traktör alma hayali vardı, takvimdeki masmavi New Holland'a bakıp bakıp bir sigara yakardı. Sonra aradan zaman geçti Gazi amcaya oğulları bir traktör aldı. Son model falan değil, hatta baya bir eski, yolda zar zor giden cinsten. Üstelik rengi mavi de değil soluk kırmızı -zaten nasıl mavi olsun ki-. Ama neticede traktör değil mi? Gazi amcanın gözüne ateş kırmızı, dev gibi görünüyor. Nasıl da sevinçli, girdiği her ortamda traktörünü anlatıyor, ona takılmak için yarıştıralım traktörleri diyen gençlerle dalaşıyor. Ama kimseye de elletmiyor traktörünü, hani yeni oyuncağı ile kimseyi oynatmayan çocuklar olur ya,onun gibi aynı. Bozarlar sanıyor traktörü, bir yerini kırarlar, bilmezler de zarar verirler sanıyor. Heves işte. Yalnızca çocuklarda mı var sanıyorsunuz hevesi. Ben öyle sanırdım. Ta ki bir kış günü, ortalık kardan borandan geçilmezken, biz sıcacık okul servisinin içinde bile donarken servisin önünde beliren traktörün üzerinde Gazi amcayı ağzını burnunu sarmış traktörle ilçedeki pazara giderken görene kadar. Artık nasıl çalıştırdı, nasıl cesaret edip bindi, o yokuşa kadar nasıl geldi hiç bilmiyorum. Kendi kendime bu adam bu yaşlı haliyle hiç mi üşümüyor acaba o traktörün üzerinde deyince ''heveslik işte'' demişti babam. Ha bizim Gazi amca ha bu romanın kahramanı İncegül Bayram. İkisinde de mesele aynı aslında. Takmışlar fikirlerine bir ince gül, yıllarca onun sevdası ile yanmışlar. Yoksa siz sevdayı yalnız bir kaşı gözü güzel hatuna, bir boylu poslu yakışıklıya duyulan sevda mı sandınız? Yok, bu da sevda ama bunlarınki başka sevda. Birinde masmavi New Holland ötekinde bal rengi Mercedes. Uzun zaman sonra yine bir Adalet Ağaoğlu eserin okumakla müşerref oldum. Ve bir kez daha söylüyorum: Adalet Ağaoğlu Türk romanının üstadesi. Niye mi? Bir kere Bayram'la birlikte bizi Balkız'a bindirip ta Münih'ten Ballıhisar'a kadar getirdi. Okurken bir an sanki o kadar yolda direksiyon sallamış gibi kolumun uyuştuğunu hissettim. Sonra bir an aşağı inip Balkız'a zarar verdiklerini görüp sanki benim arabama zarar vermişler gibi sövme gereği duydum. 70'li yıllarda bir işçi olup Almanya'ya gittim, ülke hasreti çektim. Yani anlayacağınız her şey o kadar gerçekçi kurgulanmış ki okumayıp yaşadım diyebilirim. Ülke tarihini bilemem ama ülke gerçeklerini anlama konusunda Adalet Ağaoğlu eserlerini okumak bire bir diyebilirim. Bu kadın nasıl oluyor da her eserinin ardında anlattığı dönemin tarihi olaylarını, tarihi gerçeklerini bu kadar kusursuz işliyor hayret ediyorum. Sonra anlattığı bölgenin konuşmasını nasıl böyle kusursuz aktarıyor, insanları nasıl böyle güzel konuşturuyor? Bir de psikolojik tahlil kısmına değinerek bitirmek istiyorum. Normalde çok kızarım ben böyle tiplere, kendi çıkarından başka hiçbir şeyi gözü görmeyen, kendine zarar gelmesin diye ince ince düşünen, kendi işi halledilsin diye akla gelmedik dümen çeviren. Adalet Ağaoğlu sağolsun Bayram'ı çocukluğundan itibaren öyle bir anlattı ki sergilediği davranışların her birini nasıl bir psikoloji ile yaptığı yerli yerine oturdu. Çocukluk travmaları, yıllarca ezilmiş bir insanın kendini kendini ispat etme çabası... Hepsi bir anlam buldu. Yine de yaptığı o zalimlikleri yapması gerekli miydi biraz düşündürüyor beni. Gerçi hayat ona bu sorunun cevabını çok güzel bir şekilde verdi. Ben bu kitabı bir cümle ile anlatacak olsam etme bulma dünyasından birkaç kesit derdim. Ve bir de geri dönüş tekniği. Adalet Ağaoğlu bu işin de üstadesi der, susarım. Mutlaka okunmalı, her kitabı okunmalı, hem de hiç vakit geçirmeden okunmalı... Ama anahtar kelimenin sabır olduğu da unutulmamalı. Kuvvetli bir kalem ama kesinlikle kolay bir kalem değil Adalet Ağaoğlu...
Fikrimin İnce Gülü
Fikrimin İnce GülüAdalet Ağaoğlu · Remzi Kitabevi · 19771,964 okunma
·
41 görüntüleme
Fox Mulder okurunun profil resmi
Filmi ayrı güzeldir. İlyas Salman'ın en iyi oyunculuğu herhalde bu filmdedir.
•••MERVE••• okurunun profil resmi
İncelemede değinmedim ama evet filmi de güzeldi :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.