Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ABD'lilerle 1920'li yıllardan beri içlidışlı olan Kasım Gülek, Unification Church elemanlarının da katıldığı ilk toplantıyı, 1982'de İstanbul'da gerçekleştirmiş. Bu toplantılarda Moon'un Ortadoğu Temsilcisi, Thomas Cromvvell başta olmak üzere Moon'un örgütlerinden ve yerlilerden birçok yönetici katılmıştı. [811] Toplantıların konuları da ilginç; 21 Yüzyıl Eğitimi ve Türk Yunan İlişkileri. Bu toplantılara katılan Türk büyükleri de ilginç kişilerdendi. Emre Gönensay, Sabahattin Zaim, Ekrem Akurgal, İlahiyat fakültelerinin dekanları, sanatçılar, ünlü belediye başkanlarından Gülay Atığ, Semra Özal. Diğer uluslararası toplantılara katılanlar arasında, Deniz Baykal, Hayri Erdoğan Alkin, Handan Kepir Sinangil gibi tanınmışlarda var. PWPA toplantılarında en sık görülenler ilahiyatçıların başında Salih Tuğ gibi İlahiyat Fakültesi dekanları geliyor. İlim Yayma Cemiyeti üyelerinden ve Aydınlar Ocağı eski başkanlarından Salih Tuğ, 1997'de Kanal 7 televizyonunda Fehmi Koru ile programa çıkıyor ve Moon'un Unification Church hareketini öve öve bitiremiyordu.[812] Bu toplantılara katılmış olan Yaşar Nuri Öztürk, Moon'un ilahiyatçılara 45 gün süren Amerika gezisi ayarladığını belirtiyor.[813] 1996 yılında yaptığı açıklamada, Y. Nuri Öztürk, bu toplantılarla ilgili olarak, "zaten onlarla 4-5 yıldır münasebetim yok," dedikten sonra "Kore ye sizi üç aylığına davet etmişler" denince, şu ilginç açıklamada bulunuyor: "Hayır, üç gün dahi kalmadım. Beni Fehmi Koru ile karıştırıyorlar. Güney Kore'ye de gittim. Ama Amerika'nın uzantısı olan çalışma dolayısıyla. Çünkü çalışma dinlerarası konferans ismiyle yapılıyordu ve programın bir(i) Güney Kore'deydi. (..) Grup halinde çağrıldık. İspanya, Amerika ve bir de Fransa. Mısırlılar vardı, İran'dan 4 molla ve hatta Hindistanlılar vardı. En son 1989 yılıydı. Ondan sonra bir daha vaktim olmadı zaten... Paris'deki toplantıda sanıyorum ki, onları rahatsız edecek çok şey söyledim. Ondan sonra da bir daha çağrılmadım zaten...ABD'lilerle 1920'li yıllardan beri içlidışlı olan Kasım Gülek, Unification Church elemanlarının da katıldığı ilk toplantıyı, 1982'de İstanbul'da gerçekleştirmiş. Bu toplantılarda Moon'un Ortadoğu Temsilcisi, Thomas Cromvvell başta olmak üzere Moon'un örgütlerinden ve yerlilerden birçok yönetici katılmıştı. [811] Toplantıların konuları da ilginç; 21 Yüzyıl Eğitimi ve Türk Yunan İlişkileri. Bu toplantılara katılan Türk büyükleri de ilginç kişilerdendi. Emre Gönensay, Sabahattin Zaim, Ekrem Akurgal, İlahiyat fakültelerinin dekanları, sanatçılar, ünlü belediye başkanlarından Gülay Atığ, Semra Özal. Diğer uluslararası toplantılara katılanlar arasında, Deniz Baykal, Hayri Erdoğan Alkin, Handan Kepir Sinangil gibi tanınmışlarda var. PWPA toplantılarında en sık görülenler ilahiyatçıların başında Salih Tuğ gibi İlahiyat Fakültesi dekanları geliyor. İlim Yayma Cemiyeti üyelerinden ve Aydınlar Ocağı eski başkanlarından Salih Tuğ, 1997'de Kanal 7 televizyonunda Fehmi Koru ile programa çıkıyor ve Moon'un Unification Church hareketini öve öve bitiremiyordu.[812] Bu toplantılara katılmış olan Yaşar Nuri Öztürk, Moon'un ilahiyatçılara 45 gün süren Amerika gezisi ayarladığını belirtiyor.[813] 1996 yılında yaptığı açıklamada, Y. Nuri Öztürk, bu toplantılarla ilgili olarak, "zaten onlarla 4-5 yıldır münasebetim yok," dedikten sonra "Kore ye sizi üç aylığına davet etmişler" denince, şu ilginç açıklamada bulunuyor: "Hayır, üç gün dahi kalmadım. Beni Fehmi Koru ile karıştırıyorlar. Güney Kore'ye de gittim. Ama Amerika'nın uzantısı olan çalışma dolayısıyla. Çünkü çalışma dinlerarası konferans ismiyle yapılıyordu ve programın bir(i) Güney Kore'deydi. (..) Grup halinde çağrıldık. İspanya, Amerika ve bir de Fransa. Mısırlılar vardı, İran'dan 4 molla ve hatta Hindistanlılar vardı. En son 1989 yılıydı. Ondan sonra bir daha vaktim olmadı zaten... Paris'deki toplantıda sanıyorum ki, onları rahatsız edecek çok şey söyledim. Ondan sonra da bir daha çağrılmadım zaten... Bu açıklamadan da görüldüğü gibi, ilk ilişkiler hep gizemli girişimler sonucunda gerçekleşiyor. Ama bu kendiliğinden de olmuyor. Ailesi tarafından 12 yaşında müritleştirilen ve Moon'un yakınında uzun yıllar kalan, daha sonra Moon'un isteğiyle eşinden ayrılan, uzun yıllar süren kölelikten kurtulmanın bir yolunu bulan Craig Maxim'e İstanbul'dan yollanan ileti, işlerin nasıl yürüdüğüne iyi bir örnek oluşturuyor. Okuyalım: "Ben misyoner olarak dokuz yıl Türkiye'de kaldım. Daha önce de üç yıl Bangladeş'de kalmıştım. (..) The Womens Federation for World Peace (WFWP), birkaç yıl önce (1994 olmalı) İstanbul'da bir konferans düzenledi. Mrs. Moon konuşacaktı. Üyeler (Moon'un Türkiye üyeleri) kesinlikle Türkiye'nin en etkin kadınlarının katılımını sağladılar. Sonra the Mother (Anne/ Moon'un eşi) konuştu. Konuşma hep Moon Hazretleri'nin mesihliği üstüneydi. (..) Bir fırsat kaçırılmış oldu!!! Ve ben Türkiye'de kaldığım sürece bu durumun yinelendiğini hep gördüm. Kilisede bulunduğum süre içinde Müslümanlarla çalıştım ve Türkiye'den birçok önemli kişiyi toparladım; fakat bu kişiler liderlik tarafından ayrımcı bir muameleye tutuldular. Bir kişiyi sufilik öğretimi vermesi için Barrytotvn'daki seminere yollamayı başardım. Bu kişi, gerçek toleransı kitlelere öğreten ve İslamın iletisini radikalliğe karşı öne çıkaran şimdi ülkede en etkin bir kişidir. Ne ki, oradaki (Barrytovun) fakülte tarafından küçük görüldü. Genç Oon Kim bana daha sonra şunları söyledi: Seminerde eğitim verecek bir Müslümana neden gereksinim duyuyoruz?" Şimdiden "Kimmiş bu toleransçı hoca?" diye sorabiliriz. Bu sorunun yanıtını herhalde Dışişleri biliyordur deyip de geçebliriz. Ama, mektup daha ilginç bir bilgi iletiyor: "Bir keresinde Father (Baba/ Moon) Barrytown'a geldi. Karlı bir gündü. Benim dostum (İstanbul'dan giden olmalı) onunla hiç karşılaşmamıştı ve tanıştırılmak üzere aşağıya inmişti. Babanın eskortları arabadan inen babaya yol gösterirken benim dostumu açık havada unuttular. Bu ikiyüzlülüğe karşı söylenecek bir söz bulamadım.. Şimdi artık, Tanrının bana söyleyecek bir şeyi varsa doğrudan yüzüme söyleyebilir. Artık (yaşamımda) ne Koreli ne de İncilci Yahudi "mesihler"e yer var."[815] Anlaşılıyor ki, Unification Church (Birleştirme Kilisesi), Hıristiyan ya da Müslüman ayrımsamıyor, önüne geleni birleştiriyor. Toleransı Hocaefendi'yi, Belediye Başkanını, Cumhurbaşkanı'nın eşini, Devlet Bakanlarını ve daha nice ünlüyü yan yana getirebiliyor. Ayrı bir kitap konusu olacak denli geniştir Moon'un Türkiye ve Türkiyeli tarikatlarla ilişkileri. Şimdilik, Unification Church'ün yayınlarına göre toplantıları kısa bir listede toparlamak yararlı olabilir: 1982
Sayfa 486Kitabı okudu
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.