Uzakların Şarkısını dinledim. Şarkının ritmi hâlâ kulaklarımda. Onun eşliğinde bir de turuncu bir yağmur yağdı beyaz bulutların arasından.
Hiç postbıyık bir roman okuduğunuz oldu mu ? Kaan Murat Yanık'ın okuduğum ilk romanı olan Uzakların Şarkısı vasıtasıyla ben okumuş oldum. :)
Binbir Gece Masallarından fırlayıp modern bir kitap gibi çıkıverdi karşıma bu hikaye.
Çok fazla kopya vermeden eserden bahsetmeye çalışacağım;
Bünyamin karakterinin rastgele bindiği Kars treni yolculuğuyla başlayan bir kendini arama, bulma, tamamlama hikayesi. Bünyamin ve Eylül'ün ilişkisinden başlayan anlatı Gülbadem, Zencefil, İpek Böceği'ne uzanıyor. Hem nasıl bir uzanma ki yüzyıllık hikaye oluveriyor karşımızda. Bu hikayenin anlatısı uzun. Hikaye içinde hikayelerle doldurulmuş, donatılmış. Masalsı bir anlatım tekniği kullanılmış. Dili güzel, okuması keyifli bir yazar.
Anlatının dönemine gidip zamanı yaşıyorsunuz öyle içine çekiveriyor insanı. Gerçeklikle olan tüm bağlarım gevşedi. Okumuş gibi değil de, sanki her şeyi yaşamış gibi… İstanbul'un tarih kokan semtlerinde omzunuzda Zencefil nam Şekerbaz isimli şeker mi şeker bir mahlukla gezindiğinizi hayal edin.. Hatta ben öyle hayal ettim ki gerçekten gözümü açınca omzum üzerinde bembeyaz tüyleriyle Zencefilciğim bana " Naber gağa ?" deyiverecek sandım. Onun gibi dilbaz bir dostum olsun istedim.
Öğrendiğim kadarıyla K. Murat Yanık Bey İskender Pala'nın asistanıymış zamanında. Bunu henüz öğrenmemle beraber kitabı okurken aklıma sürekli İskender Pala eserlerinin tadının neden geldiğini de bir açıklığa kavuşturmuş oldum. Kitap içerisinde divan şiirlerinden çeşitli alıntılar da mevcut. Edebi zevki bir üst seviyeye taşıyor bu durum benim için.
307 numaralı sayfada Zencefil'in " Orasını bana değil, beni yazan sakallıya sor." cümlesi okuyucu, kahraman ve yazar arasında bir köprü oluşturuyor. Güzel bir detay.
Kitabın tamamını kapsayan hatta temeli olabilecek kapasitedeki Nefî'nin beytini ve manasını da yazarak bitirelim.
Keyifli okumalar...
"Tûti-i mu’cize-gûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyinesi sâf değil
Mucize sözler söyleyen bir papağanım, dediklerim sıradan
laflar değildir. Felekle konuşamam çünkü onun aynası, kalbi
temiz değildir. "
