200 yıldır her açıdan kesin bir çöküşe sürüklenmiş imparatorlukta hedef saptırmak için aynı İttihatçıların yaptığı gibi, sonucu düşünülmeden pespaye savaş naralarının atıldığı şu günlerde, Birinci Dünya Harbinin, ta baştan sonuna kadar neredeyse bütün cephelerinde savaşan bir askerimizin günlükleri beni derinden etkiledi. Soluk kesmeden okunan Abidin Ege’nin kitabı elimdeyken Cemal Paşa'nın emir subayı Falih Rıfkı Atay’ın, Zeytindağı kitabında, cepheye gönderdiği oğlu Ahmet’ini umutsuzca arayan anaya “biz senin oğlunu kumar masasında kaybettik” demesi aklımdan hiç çıkmadı. Zira Abidin Ege tüm cephelerde savaşmış ve acımasızca o kumar masasına sürülmüş ama kaybedilmemiş nadir askerimizden biriydi. Önce kendi tarihinizi, sonra da dünya ve insanlık tarihini yeteri kadar bilmiyorsanız, bütün ilimleri bilseniz, tarih dışındaki bütün kitapları okusanız dahi, bu günü ve olayları yerli yerine oturtmanız, doğru değerlendirmelerde bulunmanız elbette mümkün olmayacaktır. Sadece 1000Kitap okuyucu durumuna baktığımızda dahi göreceğiz ki, evet maalesef kendi tarihimizi bile bilmiyoruz. Bilmediğimiz için de tek merkezden yönetilen ve her biri birer propaganda merkezine dönüştürülen televizyonların dolduruşuyla kolayca sefil savaş naraları atabiliyoruz. Oysa sadece Zeytindağı ve Abidin Ege’nin “Harp Günlükleri”ni okumak bile İttihatçı serserilerin ekonomik çöküntüyü perdelemek ve kanlı iktidarlarını biraz daha sürdürebilmek için, Almanlara güvenerek girdikleri savaşın/kumarın kaybedilmesinin daha baştan belli olduğunu kendi gözlerimizle görebilir, aynı yanlışları tekrarlayıp durduğumuz bu günler için tarihten ders çıkarabilir, ülkemiz ve çocuklarımızın kumar masasına sürülmesine engel olabiliriz. Bir örnek vermek gerekirse: Abidin Ege Bağdat yakınlarındaki Kut’a atanıyor ve İstanbul’dan Kut şehrine karadan ancak 78 günde ulaşabiliyor. Denizde ise bir kayık yüzdürmek bile mümkün değil ama buna rağmen savaşa kendi isteğimizle ve davul zurna ile giriyoruz. Sonuç ise malum… Kitapta Ermenilere uyguladığımız katliamdan geriye kalan dramlardan, ceset ve kemik yığınlarından sıradan olaylarmış gibi söz ediliyor. Subay kadrosunda olan Abidin Ege belki de askerin durumunu yeteri kadar bilmemesinden de kaynaklanmış olabilir ama netice olarak kendi askerimizin dramı pek yansıtılmamış. Zira açlık, soğuk, sıcak, bit, pire, salgın hastalıklar ve eşkıya elinden ölen askerimizin, cephede ölenlerden daha fazla olduğunu başka kaynaklardan biliyoruz. Abidin Ege pek sözü edilmeyen İran cephesinde de bulunmuş. Günlüklerinde bu coğrafya ve cephe hakkında da ayrıntılı bilgiler var. Bu değerli eseri, mutlaka okumamız, çocuklarımıza da okutmamız gereken bir kitap olarak görüyorum. İyi okumalar.

Çanakkale, Irak ve İran Cephelerinden Harp GünlükleriAbidin Ege · İş Bankası Kültür Yayınları · 20118 okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Halil Korkmaz