Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hatta Allah'ın rahmet ve mağfiretine ermiş olan Sultan Selim Han Hazretleri Halep, Şam ve Kahire'yi fethettiklerinde savaş sırasında çevreden gelen hazine yetişmeyip, bir miktar darlık ortaya çıktığında defterdar olan kimse bir tüccardan altmış bin sikke borç almış ve onunla darlık giderilmişti. Daha sonra çevre memleketlerden mal ve hazine geldiğinde alınan borcun ödenmesi için defterdar, tüccarı davet edip altmış bin floriyi teslim etti. Ancak tüccar söz alıp "padişahın yüce devletinde bir oğlumdan başka bir kimsem yoktur. Verdiğim altmış bin flori tamamıyla devletin olsun. Hemen oğluma padişahın devletinde iki akçe yevmiye ile cebecilik ihsan olsun" diye yalvararak niyaz ettiğinde tüccarın bu ricası padişaha arz olundu. Padişahın fermanı şu şekilde ortaya çıktı: "Büyük atalarımın ruhları için hepinizi katlederdim. Lakin halka Mekke ve Medine'nim Fatihi Sultan Selim Han bir tüccarın malına imrenerek bahane ile katletmiş ve birkaç vezir ve defterdarını dahi günahsız yere öldürtmüş diye yayılır, ondan kaçarım. Yoksa cümlenizi öfke kılıcına lokma ederdim. Çabuk tüccarın malını verin ve bu tür sevimsiz bir kimseyi bundan böyle bana getirmeyin. İçinizden her kim benim temiz kullarımın arasına yabancı sokmaya çalışırsa bu dünyadan ahirete imkansız gidip cehennem ateşinden yakasını kurtaramasın" diye beddua edip, o tüccarın altmış bin florisini geri verdirdi. Şimdi altmış bin filori değiş yalnız altmış filoriye altı cebeci kaydederler. Böyle olunca alem nasıl bayındır olsun? Ya mal ve hazineler nasıl kafi gelsin?
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.