Gönderi

Halkçı Edebiyat ve Realizm
Bizim kanaatimizce halkçı bir edebiyat yapmak ancak realizm ile mümkündür? Siz ne dersiniz? Eğer edebiyatın hakikaten halkçı olması lazımsa ancak dediğiniz gibi halkın seviyesine indirilmiş bir realizmle daha ziyade mümkün olacağı tabiidir. Fakat hatta manasını iyi anlamadan bu halkçı edebiyat tabirinden hoşlanmadığımı söyleyeyim. Bir edebiyatçı için lazım olan şey hakiki, beşeri ve güzel olmasıdır ve bunlar olunca tabii olarak cemiyetle o, mekanizmasını tahlil dahi mümkün olmayan büyük rabıtasını bulur. Halkçı heykeltraşı, halkçı bir müzik, halkçı bir şiir tasavvur edemeyeceğimiz gibi halkçı edebiyat deyince hakiki manasında tasavvur edilemez.Eğer bundan anlaşılan mevzuların halk hayatının seçilmesi ise mesela yine resimden alayım, Chardin bir su ibriğini bir yıldız hâline sokabilir. Yani sanat kültürü zayıf olan insanın tadamayacağı bir şey yapar. Realizme gelince, o, edebiyatta bilhassa lazım olan bir şeydir. Ben mesela hikâye ve roman için realist, feerik ve fantastikten başka bir şey tanımıyorum. Halkçı edebiyat halka ait meseleleri mevzubahis eden edebiyat ise o başka, bu takdirde yine bu kelime lüzumsuz kalır. Çünkü hakikaten edebiyat ismine layık bir edebiyat cemiyetin meselelerini yani hummasını yaşadığı ihtiyaçları, zaruretleri mevzu olarak almaya mecburdur ve alır. En çok sevdiğim iki romancı Balzac ve Stendhal'da olduğu gibi bence halkçı edebiyat kelimesi edebiyatın sahasını tahdit ediyor ve onu geniş hükümranisinden mahrum kılıyor.
Sayfa 370Kitabı okudu
·
3 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Mevlüde YALÇIN