Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Yine Zweig ve yine insan ruhuna şiddet uygulayan kasvet dolu bir öykü... Kitabın son sayfasını kapattığımda aklıma gelen ilk cümle şu oldu: -“İnsanlara, onları size nankörlük yapmaya mecbur bırakacak kadar büyük iyiliklerde bulunmayın..” Tutku ve nankörlük... Baştan sona kitapta işlenen iki yoğun konu. İlk görüşte aşık olup, o kişiyle her yere gidebilir misiniz ? Tutkularınız için neleri feda edebilirsiniz? Bir insanın hayatını düzeltmek için neler yapabilirsiniz? Peki elinizden gelen her türlü iyiliği ve fedakarlığı yaptığınız kişi dünyanın en nankör ve yalancı insanı çıkarsa ne hissederdiniz? Bir zamanlar aşık olduğunuz bu insanın öldüğünü duyduğunuzda, üzülmeyecek hatta sevinecek kadar nefret edebilir misiniz? Eğer hayat tecrübeniz yeterli ise bu sorulara cevap verebiliyorsunuz. Veremeyenler için ise gereken cevabı Zweig veriyor. Önemli olan kendisi ile aynı duyguları paylaşıp paylaşmadığınıza karar vermeniz. Sizce de Mrs. C, o gece kumarhanede tanıdığı çocuğun ölümüne sevinmekte haklı mı? Sizce de bu denli nankör olan bir insan yaşamayı haketmiyor mu? Kitabı bitirdiğinizde eminim siz de Zweig’a (Mrs. C’ ye) sonuna kadar hak vereceksiniz®️ Herkese iyi okumalar
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020125,4bin okunma
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.