Her sevdiğimize sahip olabilir miyiz ? Kusursuz bir dünya yarattığımızda o dünyada her istediğimiz olur mu ? Hayat bir yerden verirken nereden alır ?
Kitabımız 37 yaşında kedisiyle birlikte yaşayan,kardeşim dediği Frieda ile bir kitapçı işleten Kitty’nin bir gün gözlerini açtığında bambaşka bir evde yanında tanımadığı bir adamla uyanması ile başlıyor.Kitty bu dünyada kendisi ancak gerçek dünyasında olanlarla burada olanların çok farkı var.Örneğin burada evli ve çocukları var gerçek dünyasında ise sadece kedisi var gibi.Sayfalar ilerledikçe Kitty kendinden şüphe etmeye başlıyor,gerçeklik ile hayal dünyası birbirinden çatırdayarak ayrılıyor ve biz de Kitty’de hangi dünyanın gerçek hangi dünyanın hayal olduğunu anlayamıyoruz.
Kitap hakkında düşüncelerime gelecek olursak kitap çok akıcıydı,karakterleri bizden olan insanlardı.Diğer kitaplardaki gibi aşırı abartılmış kusursuz saçma sapan karakterler değillerdi.Sokağa çıkıp bakın hatta kendinize aynada bakın kitaptaki karakterlerin çoğuna rastlayacaksınız.Kitaptaki sayfalar bitmeye başladıkça benim üzüntüm arttı hiç bitsin istemedim bu kitapla hiç vedalaşmak istemedim.Kitap sizi duygu dolu anlara sokabiliyor ve bir bakıyorsunuz gözlerinizden yaşlar gelmeye başlıyor.Sonu ise muazzamdı.
Elimde olmadan bu kitabı Jessica Shirvington’un “İki Hayat Arasında” kitabı ile kıyasladım ve o kitabı sevmemiştim artık hiç sevmiyorum.O kitapta ne duygu vardı ne düşünce vardı ne her şeyin mantıklı bir açıklaması.Bu kitap o kitabı dozerle ezdi geçti adeta benim hayallerimde.
Eğer siz de bu aralar sevdiklerinizin kıymetini bilmek istiyorsanız gerçek sevginin ne olduğunu bilmek istiyorsanız bu kitabı okuyun okutturun.
Kitaplarla kalın :)