Gönderi

Yüceler Yücesi Rabbımızın insanı halkından maksat kendini tanıtmak, kendine kulluk ettirmek idi. Bu tanıtmanın, bu kulluğu icrâ ettirmenin en sağlam yolu olarak VAHİY yolu ihtiyâr edildi. Zîra kul olanlar, çok zayıf ve tâkatsız idiler. Çok zayıf olan bir varlığın Yüceler Yücesi bir varlıkla doğrudan doğruya muâmelesi hiçbir zaman mümkün olamaz. Zîra, güneşleri yaratan, bu güneşler içerisinde akıllara dehşet ve durgunluk veren ateşleri yaratan, bu koskoca ateşlerin içinde yer aldığı güneşleri, fezânın içerisinde gezdiren, hiç bir yaratığına zarar verdirmeyen, uzayı direksiz yaratıp yüzeyini yıldız denilen çok çok büyük varhklarla donatan, onlara ayrı ayrı renk veren, özellik bahşeden, gökle yer arasında bulutlar gezdirip, rüzgarlar ve kasırgalar estirip, onları birbiriyle toslatarak yıldırımlar ve şimşeklerle kamçılayarak yeryüzüne yağmurlar yağdıran, yeryüzünde dağlan kazıklar kılan, dağlar büyüklüğünde dalgalarla karaları tokatlayan veya sıvazlayan Yüceler Yücesi Allahın Kibriyâ ve Azanıeti karşısında insan denen varlığın yer alması, onunla muâmele etmesi hayâlen dahi düşünülebilecek bir şey değildir.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.