Uzun zamandır kitap incelemesi yapmamış olmanın hıncını “Küçük Prens” ile kırmaya karar vermiştim.Başlangıçta çocuk kitabını andıran ve yetişkin bireylere pek bir etkisinin olmayacağını düşündüğüm kitap beni bütünüyle yanıltmayı başarmıştı.Bu haksız önyargımın sonucunda kitap bana karşı son derece etkileyici bir hayranlık uyandırmıştı.Bundan önce anlaşılmaz yazmanın, terminolojiyi geniş tutmanın duygu ve düşünceleri ekspresyonist bir havayla çok daha sağlıklı bir şekilde hayata geçireceğini, bu yüzden basit ve anlaşılır yazmanın kolaycılığa kaçmak olduğu hususunda çok kesin yargılarım mevcuttu.Ta ki “Küçük Prens” ile tanışana kadar…Bugüne kadar eleştirilen,yerilen ve daha doğrusu yerden yere vurulan post-modernist düşüncenin ekonomik yapısı olan KED(Kapitalist Ekonomik Düzen) ve onun altyapısının temeli olan materyalizmi, bu kadar anlaşılır, basit ve net bir şekilde daha önce kimsenin ele almadığına ant içebilirim.Antoine de Saint-Exupery, kendi hikayesinden de yola çıkarak o kadar net ve basit temellerle bir o kadar etkileyici bir şekilde sistem eleştirisinde bulunmuş ki, insan adeta “başka söze hacet yok” demeden kendini alamıyor. Kitabı okuduğumuz an anlıyoruz ki çocukların muhayyile evreninin idealliği, yazarın “grown-ups” olarak adlandırdığı yetişkin çevrenin materyalist ve basma kalıp statik düşünce yapılarından etkilenmez ise dünya tam anlamıyla daha yaşanılabilir bir yer olacaktır.Yazar aslında dünyayı çocukların yönetmesi gerektiği gibi bir genellemede bulunmasa da biz okuyucular böyle bir düşünceyi rahatlıkla çıkarabiliriz.”Dünyayı çocuklar mı yönetmeli?” suali Sineklerin Tanrısı kitabının yazarı William Golding’e göre aslında bir tartışma konusu.William Golding’in bu konudaki görüşleri sırt dönülemeyecek derecede önemli.O da başka bir incelememizin konusu olsun. Kitaptan birkaç diyalog paylaşarak incelememizin sonuna gelelim: -“Where are all the people?” the little prince asks.”I’m beginning to feel lonely in this desert.” “You can feel lonely among people,too.” Replies the snake. (burada yazarın varoluşçu bakış açısının hakim olduğu “yalnızlık” sorunsalına dikkat çekiyoruz) -“What is essential is invisible to the eye.” (Kitabın belki de en beğendiğim cümlesi..Çağımızın insanı gözle görülmeyen,deneye tabii tutulmayan yani “observe” edilemeyen ,gözlemlenemeyen her şeyini inkar etme peşinde.Belki de gözlemleyemediğimiz, “invisible” olandır hakikat.Aşikar olan o ki bilimin ve deneysel gözlemciliğin “hakikat” olduğu çağda asıl olan hakikati hiçbir zaman bilemeyeceğiz) -“Men have no more time to understand anything.They buy things all ready made at he shops.But there is no shop anywhere where one can buy friendship, and so men have no friends any more.” (KED (Kapitalist Ekonomik Düzen) eleştirisi bu kadar güzel,sade ve net bir şekilde yapılabilirdi.) “Grown-ups are usually talking about “matter of consequences”, but no grown-up will ever understand that this is a matter of so much importance!”

The Little PrinceAntoine de Saint-Exupéry · MK Publications · 2017234,4bin okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.