··
284 görüntüleme
Latife HANIM ile ilgili yorumlarınıza katılmıyorum.Atatürk, ayrılmak istediğini onun yüzüne bile söylememiş, yaveri ile eşyalarını toplayın gitsin demiş, bir kadın için onur kırıcı..Evin bir çalışanını kovar gibi..Ama Latife Hanım olgun ve gururlu bir kadın..1975 ‘te ölene kadar oturduğu evin penceresi ne tesadüftür ki, bir okulun bahçesindeki Atamızın büstüne bakıyor tüm manzarası bu,ve ölene kadar Atatürk’ün arkasından mahrem saydığı için hiç bir laf etmiyor..
Latife HANIM, İzmir İşgal edildiği yıllarda İzmir’de Atatürk’ü evinde ağırlıyor,akıcı bir şekilde ingilizce ve fransızca okuyup yazabildiği için Atamızın yönetici sekreterliğini de yapıyor..
Atatürk’te Latife HANIM’ın bilgisi , kültürü ve sosyal statüsünden etkilenip onu bir kadın olmazdan evvel, bu yönleriyle yanına yakıştırıyor ,Cumhuriyet kadını böyle olmalı diye düşünüp görünene göre ruha inmeden evlenmek istiyor.
Latife HANIM, bir gün Atamızın kendisini öpmek istemesine tepki olarak, belindeki silahı çekip bulundukları konakta havaya ateş ediyor, evlenmeden olmaz diyor☺️☺️
Latife HANIM, sadece karakteri güçlü bir kadındı, ve Atamızı çok seviyordu kadınca ilgi bekleme kaprisleri diye düşünenlerdenim..
Emeğinize sağlık☺️💐
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun🇹🇷
Teşekkür ederim. Sizin de cumhuriyet bayramınız kutlu olsun. 😊🇹🇷
Bu kitap Atatürk'ün tüm hayatını kapsayan okuduğum ikinci kitabıydı. Ve her ikisinde de Lâtife' den bahsedilirken yalnız Atatürk'e değil, onun kurmay ve yaverlerine de saygısızlık ettiğinden bahsediliyor. Hatta Atatürk'ün ona fazla bile tahammül ettiğini söyleyenler bile var. Hatta Atatürk'ün onu boşayacağına inanamıyor ama Atatürk dediğinin kanun olduğunu ve bunu hiç çekinmeden yapacağını gösteriyor. Başka kaynaklardan da okuduğunuz için sizin ne demek istediğinizi tahmin edebiliyorum. Sonuçta sağlıksız bir ilişkiymiş. Bitmesi ikisi açısından daha hayırlı olmuş. Yorumunuz için teşekkür ederim tekrar. :)
Lord Kinross'un kitabı konusunda tespitin doğru, kesinlikle ruh yoktur. Bir Ingilizden beklenen hareketler. :)
Kitap ben de var lakin daha okumadım ama mütercimleri çok izlediğim için kitabın içerisinde ne var ne yok hangi üslup var hangi konularda nasıl değinmiş biliyorum. O yüzden gönül rahatlığıyla önerdiğim bir kitap.
Mesela Bandırma Vapurunun kırık dökük, kaptanının ise işinin ehli olmayan biri olduğunu yazılır ve çizilir. Bu hatalı bir bilgidir ve Mütercimler bu konuyu muhtemelen kitapta işlemiştir. :)
Mustafa Kemal evlilik konusunda yanlış tercih yaptı demek biraz yanlış olur. Yaptığı mantık seçimi olsa da illaki gönlüde ondan yanaydı. Özellikle eğitimli ve birden fazla dil bilmesi kafasındaki modern Türkiye ile uyumluydu. Umduğu gibi gitmedi o ayrı. Kararına saygı göstermek durumundayız özel hayatı ne diyelim? :)
Mustafa Kemal en çok Gazi denilmesini seviyordu aslında. O dönem onunla birlikte olan arkadaşlarının çoğu biyografilerinde ondan hep Gazi diye bahseder. Atatürk adı zaten çok sonradan geldi ama seviyordu tabi ki.
Güzeldi incelemen, teşekkürler, eline sağlık.
Cumhuriyet sadece 29 Ekim'de değil her gün kutlanır...
O yüzden, Kutlu Olsun! :)
Özel yaşamı bizi ilgilendirmez o konuda haklısın. Fikriye hanımı da dediğin gibi daha kültürlü ve iyi bir aileye mensup olmasından dolayı eş olarak münasip görüyor. Ama uyuşamıyorlar maalesef. Atatürk adını da kendisi birkaç öneri içinden seçiyor zaten. Değerli yorumun için teşekkür ederim Murat. :)
Anlamlı bir günde çok çok anlamlı bir inceleme. Sezen kalemine sağlık 💜🇹🇷🇹🇷
Çok teşekkür ederim Ferah abla. :) ❤Bugüne denk gelmesi gerçekten benim içinde çok anlamlı oldu. 🇹🇷🇹🇷
Emeğine sağlık, bu güzel günde güzel ve anlamlı bir inceleme okumuş oldum.☺
Atatürk'ün aslında sevdiği kadın ne Fikriye ne de Latife'ymis, Sofya'da gorevliyken, orda sanırım önemli bir mevkideki bir Bulgar yetkilinin kızıymis. Aşk karşılıklıymis ama bir şekilde olmamış. Hatta Atatürk yıllar sonra bile yakın çevresine bu hanfendiyi sordurmus diye biliyorum. :)
Doğru biliyorsun. Bu kitapta da aynı kadından bahsedilmiş, fakat Bulgaristan'da devlet komitesinde görevli bir babanın kızı olduğu ve babasının bu evliliğe izin vermediği için olay kapanıyor. Fikriye ile olan ilişkisinde sevgiden çok onun verdiği huzurdan hoşlanıyor.
Teşekkür ederim bu arada. Beğenmene sevindim. 😊
Atatürk'ün incelemelerinde -mış, -miş kullanımı genelde tehlikeli oluyor. :) ''hani kaynak göster''ciler gelmemiş. Bu yazdıkların kitapta geçen bilgiler olmalı. Cidden aktı gitti incelemen. 171 günlük okuma serüvenine göre biraz kısa olmuş ancak doyurucu. Kitabı okumaya sevk ediyor.
Erol Mütercimler'i Youtube'da iddialı açıklamaları ile tanıyorum. Hakkında pek bilgi sahibi değilim. Ancak objektik olmaya çalışıyor anladığım kadarıyla. İlerleyen zamanlarda okunabilir. Ellerine, emeğine sağlık.
Mış ve miş'leri kullanırken zaten tereddütte kaldım ama yazdıklarım kitapta geçiyor tabii ve Erol Mütercimler kaynak kullanma konusunda baya bonkör davranmış. :) Hatta Atatürk'ün doktoru Mim Kemal Öke'nin torunu Mim Kemal Öke dahil olmak üzere birçok ismin direkt ağzından edindiği bilgilere de yer vermiş. Afet İnan'ın ve Halide Edip Adıvar'ın da kitaplarından da yararlanmış. Ben okurken keyif aldım umarım sen de beğenirsin. :)
Değerli yorumun için teşekkür ederim bu arada. :)
Kalemine sağlık guzel bir inceleme olmuş
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.