Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

BAUMAN'IN POSTMODERN DÜŞÜNCESİNDEN; POSTMODERN DİN ALGISINA KATKILAR.
Bauman, Postmodern düşünceye çok önemli katkılar sağlamış bir düşünürdür. Bu katkılarından dolayı Dennis Smith, onu postmodernitenin peygamberi olarak ilan etmiştir. Bauman, postmodernliğin, dünyanın büyüsünü bozmak için girişilen, sonunda sonuçsuz kalan uzun ve gayretli modern mücadeleden sonra dünyanın “yeniden büyülü hale getirilmesi” olarak değerlendirilebileceği görüşündedir. Bauman’ın modernliğe yönelttiği eleştirilerin başında modernliğin farklılığı bir suç olarak görmesi gelmektedir. Bauman, özgürlük, eşitlik ve kardeşliğin, modernliğin sloganı; buna karşın özgürlük, farklılık ve hoşgörünün ise postmodernliğin ateşkes formülü olduğunu ileri sürmektedir. (Bauman, 2003, s.131-132) Ancak Bauman postmodernitenin, modernliği reddi değil, belki kendini sorgulama ve eksiklerinin farkına varma olarak görür. Kendi ifadesi ile; Postmodernlik illa da modernliğin reddi, itibarsızlaştırılması değildir. Postmodernlik, kendisine ve geçmişte yaptıklarına daha derinlemesine, dikkatle ve sağduyuyla bakan, gördüklerini tamamen sevmeyen ve değişme gereksinimi hisseden modernlikten başka birşey değildir. Postmodernlik, rüştüne ermiş modernliktir: Kendisine içerden değil de dışarıdan bakan, kazanç ve kayıplarının tam bir hesabını yapan, kendisinin psikanalistliğini yapan bir modernlik. Müphemlik” kavramı Bauman’ın çalışmalarında önemli bir yere sahiptir. postmodernliğin müphem, çok sonuçlu, mutlak doğrusuz bir insani durumla yaşamaya mahkûm olmasını postmodernliğin kazançları ve aynı zamanda kayıpları olarak değerlendirir. Bu nedenden dolayı postmodernliğe güç ve cazibe katan her şey, aynı zamanda da onun zayıflık ve savunmasızlığının kaynağı olarak görülmektedir. Müphemlik, iddiasızlık gerisinde tutarlı bir hoşgörüyü getirecektir. Bauman bu hoşgörünün zayıflığının farkındadır. Hatta hoşgörünün, zorbalık ve vicdansızlığa karşı çok zayıf bir savunma silahı, tek başına, savunmasız bir hedef, vicdansızlar için kolay bir av olduğunu belirtir. Bauman’a göre hoşgörünün, saldırıları püskürtebilmesinin tek yolu, dayanışmaya dönüşmesi ve şu evrensel anlayışa çevrilmesidir: “Farklılık, pazarlık yapılamayacak bir evrenselliktir; (Bauman, 2003, s.327). Bauman'ın bu düşünceleri tabi ki modernlik üzerinde temellenmektedir. Ancak geleneksel doğmatik dinin modern söylem ile kesişen söylemleri de, aynı güçlü eleştirilere açıktır. Öncelik ile islam ve diğer ibrani dinler tıpkı modernlik gibi farklılığa karşı toleranssız ve ötekileştirici bir dile sahiptir. Kafir kavramı bunun en güçlü ifadesidir. Bu islam da dahil diğer tüm dinlerin insan kardeşleri ile sosyal ve hukuksal, insani ve duygusal ilişkilerinde çok ciddi kırılmalara yol açmaktadır. Savaşların, nefretlerin çok ciddi aracı haline gelmektedir. Uyanık ve pragmatist siyasilerin kitleleri maniple etmesinde etkin olmaktadır.Baumanın modernite kesinliğine eleştirisinin argümanları doğmatik dini düşünce içinde geçerli gibi görünüyor. Başka bir katkısı, postmodernliğin, modernliğin reddi değil, belki kendine dışardan bakarak, eksiklerini görerek, psikoanalitik bir süreç ile dünyadaki değer ve konumunun farkına varmak olarak sunmasıdır. Bugün özelde tarihselci din ve kuran okuma ile bizde dine, kurana, dışardan bakma, eksik ve yanlışlarını görme, dinin dünyanın şu anki durumunda konumunu ve değerini tespit etmede bu yöntemi kullanabiliriz.bu postmodernlik modernliğin reddi olmadığı gibi, tarihsel kuran ve din okuma da dinin yeniden şekil alması olarak okunmalıdır. Müphemlik, kesin konuşmayı bırakma nasıl ki postmodern zihin için gerekli ise, postmodern din algısında da kesin konuşma yerine, naif, kibar, sufi tarzı (bi karar olma hali) , bir müphemliğe geçmek gerekebilir. Bu müphem bakış ,gerisinde içerimizdeki kesin ve keskin bakışın yumuşamasına ve hoşgörünün, empatinin gelişmesine yol açması beklenir. Bu hoşgörü ve müphem duruş , kesin inançlı ve kurtuluş vaad eden retoriklere karşı zayıf ve güçsüzdür. Postmodern dini düşünce de tıpkı postmodern düşüncede olduğu gibi naif, kibar, olgun ,bilgece bireyler yarattığı gibi, zayıf ve toplumsal olarak güçsüz söylemler üretecektir. Bunu Bauman ancak büyük dayanışma ile çözebileceğimizi belirtiyor. Bizlerinde düşünce özgürlüğünü, farklılıkları, dini çeşitliliği insan olmanın bir gereği, tanrının varoluşsal bir hikmeti görüp; tüm dünyayı tek din, tek mezhep, tek düşünce de toplamak için sert retorikler üretmek yerine; ortak noktaların yüceltildiği, farklılıkların tolore edildiği, ahlaki ve adil bir toplumsal uzlaşı kurmada tüm kaliteli insan kardeşlerimiz ile dayanışmamız gerekmektedir diye düşünüyorum. Kaynaklar Bauman eserleri. Modernlik ve müphemlik Postmodern Etik Postmodernlik ve Hoşnutsuzlukları Küreselleşme, Toplumsal Sonuçları Cahit Gelenekçi
··
36 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Requiem okurunun profil resmi
Bu tartışma bir yüzyıl daha sürer 🐴🐴
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.