Gönderi

"Nereye gidiyorsun?" dedi Dawson doğrularak otururken. "Yorulana kadar ormanda koşacağım." "Zaten yorgunsun." "Kurdum yorgun değil. Avlanmam gerekiyor." Üzerindeki gömleği yavaşça çıkardı ve eski tişörtlerinden birini giydi. Yüzüğünü çıkarıp kutusuna koydu. "Asher güzel bir isim. Ne dersin?" "Bir kurda Asher diyemezsin. Benim oğluma asla diyemezsin," derken etkilenmesinden çekinir gibi onu kucağına aldı. Koltuk altlarından tutarak yüzlerini karşı karşıya getirdi. "O da beğenmedi bak," dedi bebeği çevirerek Ada'ya gösterirken "İhtiyar..." bebek kustuğunda Ada iç geçirdi. "Daha yeni emdi diyecektim. Eminim temizlemenin bir yolunu bulursun." "Bu hiç de duyarlı bir annenin söyleyeceği şeylerden değil." "Bu kocasına güvenen bir annenin söyleyeceği şeylerden," dedi Ada. Yanına gidip onun dudaklarını öperek gülümsedi. Dawson'ın boynuna dokunurken eğilip oğlunun başını, kızının da alnını öptü. "Babanızı iyi bakın. Ben hemen gelirim." "Tüysüz!"
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.