Seksenimde beratçığım yaıldı
Doksanımda âzalarım çözüldü
Yüz yaşadım kuzudişim dizildi
Bir sabi çocuğa döndürdün felek
Diyor Karacoğlan beni yandırdın
Verdin ecel şerbetini kandırdın
Azrail diyorlar melek gönderdin
Hiç de doğmamışa döndürdün felek
Karacoğlan bunu söyledikten sonra çok yaşamadı, öldü.
Ölmeden önce vasiyet etti. Dedi ki: “Mezarım, şu pınarın başındaki meşenin dibinde olsun. Sazımı da meşenin dalına asın. Çürüyünceye dek orada kalsın.”
Öyle yapmışlar.
Esmer, gürbüzce, seyrek sakallı, hoş bir adammış.