Tüm halkların kabileci atalarına dair epik efsaneleri vardır ve bu efsaneler çoğunlukla, dini kültlere dönüşerek resmileşirler. İnsanlar atalarını sayar, hatta onlara tapınırlar —bunda da haklıdırlar, çünkü yaşamı anlamanın anahtarı doğaüstü tanrılarda değil, gerçek atalardadır. Doğan tüm organizmaların çoğu erişkinliğe ulaşamadan ölür. Hayatta kalıp üreyen azınlık arasından daha da küçük bir azınlığın, bin kuşak sonra yaşayan bir torunu olacaktır. Bu küçücük azınlığın azınlığı, bu ata soyu seçkinleri, gelecek kuşaklar tarafından ata olarak adlandırılabilecek olan tek şeydir. Atalar ender, torunlar ise yaygındır.