"Kim istemez katı bir ruhu?
Kim dövmedi ruhunda keskin bir hançer?
Daha göz açar açmaz gördüysek kini
ve yürümeye başlarken düşürdülerse bizi,
ve sevmek isterken sevgi düşmanımız olduysa
ve tek bir dokunma yaraladıysa bizi,
kim eline silah almaya kalkışmamıştır o zaman
ve ayakta kalabilmek için, bıçak gibi sert,
yaraya karşı yara açmak istememiştir?
İnce adam sertliğe can attı
en yumuşak adam aradı bir kabzayı,
yalnızca sevilmeyi isteyen kişi
tek bir öpücükle, belki de yarım öpücükle,
kendisini apaçık üzüntülü bekleyen kadının
yüzüne bakmadan geçip gitti:
yoktu yapacağı bir şey: sokak sokak
maske pazarları kuruldu
ve satıcı herkese denedi
bir akşam alacasının ya da bir parsın yüzünü,
ağırbaşlının, erdemlinin, eski adamın yüzünü
sona erinceye dek dolunay
ve hepimiz ışıksız gecede eşit oluncaya dek."