Hani sıkça denk geliriz sosyal medya da veyahut hayatın bir çok yerinde. "Bir kitap okudum hayatım değişti." "Bir insanla tanıştım hayatım değişti." Normalde bu tür olaylara kesin bir cevabım olmadı hiç bir zaman. Genelde dinleyici kategorisindeydim. Bu yaptığımın ne kadar doğru olduğunu bu kitap sayesinde bir kez daha anladım. O kadar trajedi bir olay kurgusu var ki kitabın adeta olayın içinde buluyorsunuz kendinizi. Sevmek gerçekten çok güzel bir duygu ve ne zaman kapınızı çalacağı belli değil. Sadece kalbin buna ne kadar hazır, işte bu önemli. Belki dulsun, belki çocuğun vefat etti, belki de gerçekten artık sevemeyeceğini düşündün, ya da ölümcül bir hastalığa yakalandın, biliyor musunuz kalp bunların hiç birini dinlemiyor, kalbin için bunların zerre önemli bir payı yok. Kaç yaşında olursan ol, hayatın senin karşına ne çıkarırsa çıkarsın, aşk her zaman senin beklediğin yerde aslında. Kendini değerli hissettiğin ve kendini bildiğin yerde. Çünkü hayatının her döneminde sevgiye, aşka, değer görmeye, beğenilmeye her insanın ihtiyacı vardır. Bir çok kadının, erkekler tarafından yargılandığı ve aslında bir çok erkeğinde aynı durumu sergilediği bir olay örgüsünü ele almış yazar. Sadece kadın olarak değinilmiş lakin aslında toplumsal bir sorunda ele alınmış. Bir kaç konunun iç içe içselleştirildiğini düşünüyorum. Ama yazarın ustaca kaleme alması konuyu çok daha dokunaklı hale getirmiş. Buna rağmen insanlar zaten "eleştirme" konusunda oldukça eğitimliler. Bırakalım biraz eleştirmeyi, anlayalım onları. Olayın sonucuna değil sürecine odaklanalım. Belki o zaman daha anlayışlı insanlar olarak kalacağız bu yerde. Okunulması gereken kitaplardan birisi olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda ders verecek niteliğinde olduğunu da..

Bir Kadının Yaşamından 24 SaatStefan Zweig · İndigo Yayınları · 2017127,1bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Okuyanbiri.