İmkânların çokluğu da, imkânların kıtlığı gibi hayal kırıklığına yol açabilir.
İmkânlar sınırsız olduğunda, içinde yaşanılan zamanın değeri azalır. Bu
durumda insanlar, “yapılabilecek bu kadar çok şey karşısında benim yaptığım
veya yapabileceğim şey devede kulak kalacaktır,” düşüncesine kapılırlar ve
bu düşünce onlarda hayal kırıklığı yaratır. Altın arayıcıları, toprak gaspçıları
ve diğer çabuk servet peşinde koşanları tahrik eden insafsız kişisel menfaat
düşkünlüğü, bu cins bir hayal kırıklığıyla birleştiği zaman, kolektif hareket
etmek için büyük bir eğilim meydana gelir. Bu nedenle, vatanseverlik, ırksal
dayanışma ve hatta devrim propagandası, önüne pek çok imkânlar serili
insanlar arasında, sınırlı imkânlar içinde yaşayan insanlar arasında
olduğundan daha fazla taraftar toplar.