Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

140 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Cemal Süreya'nin bir sözü var "Dostoyevski'yi okudum ondan sonra hiç huzurum kalmadı" İnsanın kendini sorgularken okudukça, kendinde, toplumda buldukları ve koyduğu teşhislere bakınca haksız sayılmaz Süreya. Suç ve Ceza ile başlamış serüvenime neden orada, ortaokulda ara verdim devam etmedim bilemiyorum. Oysa bana aklında en çok kalan ve seni en çok etkileyen kitaplardan biri ne diye sorduklarında verecek cevabımın içindeydi Suç ve Ceza. Bazı şeyleri anlamak anlamlandırabilmek için belki de bu sürece bu büyümeye ihtiyacım vardı kimbilir. Dostoyevski nin hayatını okumadan hayatının dolambaçlı yollarında çektiği sıkıntıları ve yaşantısını bilmeden, biraz empati kurmadan yer altını da yer altına saklanmış insancığı da görmek zor. Bir insan ile ilgili tahlil yaparken çocukluğuna inmek lazım inancı yazarın hayatını okundugu zaman ortaya çıkmış bir tabir olsa gerek. Babası, annesi, ailesi, idama mahkum edilirken son anda yaşama tutunmayı öğrenmesi, kürek mahkumu olarak geçirdiği yıllar, hastalıkları vs vs kitabin alt yapısına öylesine zemin olmuş ki "yer altından notlar" bir nevi psikolojik otobiyografi gibi yazarın bilinçaltı geçmişinden de izler taşıyor. Annelik ve babalık hakkındaki düşünceleri özellikle bir kaç cümlede kendini çok belli ediyor "Bunu sık sık düşünüyorum. Bir ailenin hayatı ne kadar kötü gitse, gene de ana baba insana düşman, yabancı olmaz. Yılda bir olsun sevgi gösterirler. Hiç olmazsa o zamanlar bir yuvan olduğunu anlarsın. Ben ailesiz büyüdüm; belki de ondan böyle… duygusuz oldum." " Aslında biz ölü doğmuş yaratıklarız çoktandır canlı olmayan babalardan dünyaya geliyoruz " Bu cümleleri kurarken kendi hayatı annesini erken kaybetmiş babasından katı kuralları dışında yeterince ilgi görmemiş bir çocukluk yaşadığını da saklı kelimelerde haykırarak söylüyor sanki. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm olan YERALTI nda " Ben hasta bir adamım kötü bir adamım suratsız bir adamım derken. Karakter hakkında ilk izlenimlerimizi oluşturmuş oluyor. Fakat sonrasında yazarın gelgitler, insanlar, toplum ve kendi yargıları ile düştüğü ikilemler var. Kendini sevdiğini zekasını yerlere sığdıramazken bir yandan yer altına saklanmış hiç sevilmemiş kabul edilmemiş toplumda yer altında kalmaktan korkmuş bir adamın izlenimleri var. İlk bölümde tahliller varken ikinci bölümde geçmişinde yaşadığı bir takım olay örgüsünde nasıl yitip gittiğini nasıl yeraltına tutunduğunu anlatır. Kitap gerek üslup gerek hikayesi ile beni çok etkiledi. Kitabin sonuna doğru bir cümle sanırım anlatmak istediğinin özeti gibiydi. "Bırakmıyorlar… İyi… iyi olamıyorum!" Şimdiden keyifli demeyelim de idrakınız açık olarak okumanız dileği ile.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,6bin okunma
··
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.