Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

. Tanganika Roportajı (Mektuplar-10/04) Dar-es Selam'a belki kuşlar gelir İstanbul'dan, Moskova'dan kuşlar nerelerden nerelere gitmez ki! Ama bu toprağın dalına konan Moskovalı ilk uçak bizimkisi, İlk İstanbullu ben. Duydum afrika'nın kokusunu, büyük kara Afrika'ının: iri bitki, iri hayvan, iri güneş, iri yağmur, iri yıldız kokuyor. Girdik şehre palmiyelerle muzların arasından. Gözalabildiğine yeşil, gözalabildiğine sıcak bir akvaryuma girdik. Dar-er-Selam batısında Hint Okyanusu'nun. Daha Muhammet'ten önce kara kaşlı Arap korsanlarıyla Arap tüccarları çıktı bu kıyılara, sonra başka korsanlarla başka tüccarlar ve bunların kaşları samur, ama iş kaşlarda değil. Dar-es Selam başkenti Tanganika'nın. Tanganika Tanganika, Tanganika. Bir türkü böyle başlayabilir. Bir tam tam havası: Tanganika, Tanganika, kederlisi, sevinçlisi, akıllısı, kuzgunu, karası Tanganika, Tanganika... Biliyorsun, Tanganika güney doğusunda Afrika'nın. 120'den çok kabilede 10 milyon kadar insan. Müslüman, Hıristiyan, putperest. Biliyorsun, belli başlı ürünü: kahve, davar ve sizal. Sizalın yaprakları yalın, yeşil kılınçlardır, urgan, halat, çuval filan yapılır. Biliyorsun, bütün bunları yola çıkmadan önce bilmediğimi biliyorsun. Biliyorsun hartada yaptığımız yolculuğu seninle. Gemimiz üç direkliydi başı kemani, puruvada altın kız sureti sana benzer, ve bayrağında şiirler sana yazdığım, ve balıklar avladık gözleri zümrüt, ve kuşlar kondu serenlere sırma kanatlı, ve muz yağmuruna tuttu maymunlar bizi kıyılardan, ve pupa yelken geçtik sıcak denizleri, ve bir dolanıp bir kurtulduk ağından meridyenlerin Dar-es-Selam'ı bulana kadar. Biliyorsun hartada yaptığımız yolculuğu seninle. Tanganikalı Meçhul Askerle konuştum Dar-es-Selam'da Tunçtan dökülmüş saldırıyordu ince, çıplak bacaklarının üstünde elde silah. Arkasında bulvar ve liman karşısında vitrinler, -Kime saldırıyorsun? dedim -Alamana, dedi. Alamanındık, dedi, Birinci Dünya Savaşı'na dek. İngiliz geldi, komutayı aldı, saldırdık Alamana. Alaman gitti, İngiliz kaldı. Kaldı İngiliz 18'den 62'ye. 62'de İngilizi dehledik, bağımsız Cumhuriyetiz, dedi, dedi ve kesti. Dar-es-Selam bir şirin kasabadır. Ana caddeleri temiz, onarılı. Büyük, rahat bir Hint Mahallesi var. Hintliler ticaretle meşgul kıyasıya. Satacaklar satabilseler Okyanus'un suyunu şişelere doldurup. Ve Hintli tüccara düşman Tanganikalı.
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.