Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
·
Puan vermedi
Köylü'nün horozu, Ağa'nın horozunu yenecek!
"Bir gece yatıyorduk, uyandırdı bizi. Ben gidiyorum arkadaşlar, dedi. O gün Durmuş Ağa horoz için azarlamış onu, bir güzel de dövmüş sonra. Buna içerlemiş çocuk. O gece gitti. Giderken de dedi ki: Ben, dedi, bir gün bu Yenice'ye döneceğim, diyar diyar gezeceğim, iyi bir horoz bulup alacağım, dedi. Horoz alacakmış da Durmuş Ağa'nın horozunu dövdürecekmiş. Böylece öç alacakmış..."(#54989704) Kitapta ilk başkaldırıyı başlatan Arap Seyfi oluyor. Bu yalnızca bir başkaldırı değil. Köylünün içinde biriktirdiği isyan, bir horoz kadar değer görmeyen köylünün feodaliteye isyanıydı... Fakirliğin, ezilmişliğin büsbütün dünyaya egemen olan zulmün yaktığı yürekleri en derine kadar hissediyoruz... Fakiriz, ama gururluyuz klişesinin aslında kullanıldığı kadar basit bir cümle olmadığını, o gururu kalbine kadar hissettiren kitap yer yer bunu kimi cümleler ile açıkça anlatıyor "Sana yalan gelir, dışarda boş tencere kaynattım, el derdimizi bilmesin, yiyecekleri yok da aç yatıyorlar, demesinler diye..."(#54988910) Dışarıda el laf etmesin diye boş tencere kaynatmak?! Bir gün bizde nasiplenebilecek miyiz bu gururdan?... "Dört duvarlı, basık tavanlı bu yeryüzü bölüntüsünde kişiler kendi paylarına düşen eskimeyi hiç farkında olmadan zamana bırakıyorlardı. Durdukları yerde eskiyorlar, azar azar tükeniyorlar, azar azar ölüyorlardı. Ve günün birinde de, hayatlarını büsbütün, birkaç kişinin anısına dağıtıp bu dünyadan çekilip gideceklerdi."(#55132197) Belki de kitabın tüm mesajı bu bölümdeydi. Bize vermek istediği mesaj, bilinçlenin diyen mesaj bunda gizliydi... Aslında ben hala incelemeye nerden başlayacağıma karar veremiyorum, o kadar dolduruyor ki insanı bu kitap... Halil'i mi, Emine'yi mi, Osman Emmi'yi mi, Kamber'i mi oğlu Remzi'yi mi, Seyfi'yi mi?... Hangi karakter üzerinde yoğunlaşsam karar veremedim bile... Çakal diye tabir edilen Omar karakteri bile o kadar doldurdu ki içimi... Halime'sinin kanına giren, Emine'nin kanına giren ağa oğlu Selim'i öldüren, intikamını alan, başkaldıran Omar, yalnızca bir ırz düşmanına değil aynı zamanda ağalara da başkaldırmıştı... Selim'i öldüren Omar'ın "Bundan gayrı boynum bükük değil." demesi, bize daha ne kadar açık mesaj verebilir bilemiyorum... Bir horoz yüzünden Ağa'dan azar işiten, dayak yiyen, Ağa'nın horozunu yenecek bir horoz bulmak için, intikamını almak uğruna köyden ayrılıp 5 yıl çalışıp didinen Seyfi'ye ne demeli peki? Halil'in, Emine'nin kurtuluşu, köylünün uyanışı Seyfi'nin bu gururlu hırsı sayesindedir. Bir horozun bu kadar anlam taşıması oldukça tuhaf bir üzüntü veriyor bizlere... Kamber Dayı'nın Remzi'yi okutma çabası, ağaların Kamber'i oğlunun yanında rencide etmesi,"Bizim de ciğerimiz var" demesi, gözü dolmuş Kamber'in oğluna teselli vermesi, Remzi'nin okul için saatlerce yol yürümesi, umudun ne olduğunu açık bir dille anlatıyor: Okumak!... Nihayetinde Ağa'sının bunca zulmüne dayanamayıp oğlunu okutabilmek için köyü terkeder Kamber. Osman Emmi'ye değinmeden edemeyeceğim, sen ne güzel bir detaysın... Aliye'sine kavuşamayıp hastalığına yenik düşüp ölen Hıdır'dan sonra Eski ve tek dostu Kamber'in ayrılışını kaldıramayan kalbi oracıkta pes eder... Dostunun ayrılışına dayanamayıp can vermek, ne bileyim dokunuyor işte... Ve gelelim en çok ismi geçen karakterlere... Halil ve Emine... Babası Mahmut'un deyişiyle talihsiz Emine, boynu bükük Emine... Boynu bükük kelimesi 30'dan fazla geçiyor kitapta... Hatta o kadar geçiyor ki bir bölümde taşın bile boynu bükük, denilir... Yılmaz Güney, diğer yazarlar gibi baş karakteri kusursuz göstermiyor hatta yeri geldiğinde Halil'in saçma davranışlarına sinir oluyorsunuz. Aslında bu durum bile Yılmaz Güney'in "köylü"yü ne kadar gerçekçi anlattığını gösteriyor. Diğer yazarlar gibi alışılagelmiş köylü profilini çizmiyor veya yüceltmiyor... Taa içinden ve en gerçekçi haliyle anlatıyor. İki sevdalı var işin içinde zaten sevda araya karıştı mı her şey değişiyor... Kamber Dayı'nın da Halil'e dediği gibi "Bu sevda bahar gibidir Halil'im; adama her yan güllük gülistanlık görünür, kokulu görünür, hoş görünür. Adamı esrik eder, mahveder. Bir de bunun yazı var, kışı var. İnsan ömrü hep bahar değildir yavrum..."(#55032839) Ki hep baharı yaşamadı bu sevda... Ama Emine, sen ve sadakatin; bir kadının sevgi konusunda erkeği nasıl ezip geçtiğini o kadar açık ediyorsun ki, hemcimsenden iyice nefret ettirdin, utandırdın... Hem ne demiş atalarımız "Jin heye ji sed mêrî çêtir e"... Yani, kadın vardır yüz erkeğe bedel... Sanırım atalarımızın kastettiği kadın profili sensin. Çalışamayan babası yerine 3 erkek kadar çalışan, sevdasında emeğinde, direnişinde bu kadar yiğit olmak... Kadın nedir sorusuna iyi bir cevapsın. Erkeklere de, tabiri caizse odun Halil'e de bir tokatsın... Her şeye rağmen Halil'den vazgeçmeyen sevdiği kişinin içi rahat etsin diye ölümü bile göze alabilen bir varlık. Halil belki "Ama ölsem ağlarsın değil mi Halil?" soruna cevap vermedi ama ağlattın bizleri be... Halil'i de yabana atmayalım tabi yetim ve öksüz Halil Kadir Ağa'nın elinde büyümüş bir Halil elbette kolay vazgeçemiyordu kendisini büyüten ağadan... Zaten kimse eceliyle ölmemiş Halil'in soyundan(#55106596) anası kurtarmış... Yıllar sonra ailesinden tek kalan Halil'i de öldürmeye gelirler, Halil merttir gelen iki kişiyi de yaralayıp içindeki intikam hırsını az da olsa dindirmiştir. Cesurdur Halil... Zaten isyan kanında varmış. Ağa'nın tecavüzcü oğlu Selim uzun atlama yarışında hava atarken köylüye, Selim'e meydan okuyup kazanan Halil kendini iyice ele vermişti bu konuda... Aliye'ye vurulan Hıdır, sen de Emine gibi sevgine sadıktın, Aliye'ye hiç mi hiç bu sevgini haketmedi... Emine'ye sonradan vurulan Ali, sen de çok güzel sevdin... Ve Seyfi... Ne güzel bir anda çıktın sen... Elinde kel horozla intikam almaya gelmiştin 5 yıl aradan sonra, horozu için seni döven Ağa'dan... Ama gel gör ki Ağa'lık ya bu feodalite ya bu, intikam alabilmen için bile para ortaya atman gerekti. Belki de o an tüm hevesin kırıldı ama köylü uyanmaya başlamıştı. İntikamını alman için kendi aralarında para biriktirmeleri bir uyanışı temsil ediyordu... Bir horoz ne kadar etki edebilir bir hayata demeyin. Çok etkiler... Hele ki bu hayat fakirliğin, ezilmişliğin pençesindeyken... İnancın, azmin ne olduğunu, neler getirebileceğini iyi anlattın bize... Horozun ve inancın tüm köylüye umut, Halil ve Emine'ye yol oldu... Yıllar yılı ağaların elinin altında yaşayan köylüler bir horoz ile uyandı... Bir horoz kadar değeri olmayanlar günü gelecek size hakettiğinizi verecek elbet... Umutla... İncelememi daha fazla uzatıp sizi sıkmak istemedim. Çok fazla eksiltili cümleler kurduğumun ve spoiler verdiğimin farkındayım, ama inanın sizi dopdolu hissettirecek duygu seline kaptıracak bu kitabı okuyunca bana hak vereceksiniz. Cezaevinde 16 aylık bir sürede yazdığı bu roman ilk romanı olmasına rağmen bu kadar etkileyici yazabilmesi, inandırıcı olması oldukça şaşırtıcı. Ki zaten Yılmaz bu kitabı nasıl yazdığını şu sözlerle dile getirmişti: "Boynu Bükük Öldüler, Nevşehir Cezaevi’nde, siyasiler koğuşunun en dip köşesinde, rutubetli bir duvara komşu bir ranzada, geceli gündüzlü on altı aylık bir çalışmanın ürünüdür. Ranzamdan hiç indirmediğim küçük bir masam vardı. Yatma zamanı gelince, ayak ucuma çeker, ayaklarımı altına sokar, uyurdum. Çoğunlukla, anlattığım insanları görürdüm düşlerimde, onlarla yaşardım.” Kitabı okurken biz de canlandırıyoruz bu insanları gözümüzde, biz de yaşıyoruz... İncelememi hayranı olduğum ve idol gibi gördüğüm Yılmaz Güney'i bir diğer adı Çirkin Kral'ı överek bitirmeye kalkışmak isterdim ama bu sonunu getiremeyeceğim kadar uzun sürerdi. İncelemem elbette bu kitabı dile getirmeye yetmeyecek eksikliktedir. Hatalarım vardır eksikliklerim vardır mutlaka. Bunun için af buyrun. Seni unutmadım, unutturmayacağım Çirkin Kral. Ruhun şad olsun... Şuraya da sizler için Yılmaz Güney'in sevdiğim bir şiirini bırakıyorum. Hoş kalın, özgür kalın... "Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin... Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan... Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır... Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu. Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi. Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim. Damla damla birikiyor insan. Damla damla sevgili... Bir gün akıp gideceğiz hayata... Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur... Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde."
Boynu Bükük Öldüler
Boynu Bükük ÖldülerYılmaz Güney · İthaki Yayınları · 20171,038 okunma
··
1.619 görüntüleme
Dijwar okurunun profil resmi
Uzun oldu biraz kusura kalmayın. Okumayanlar zaten bu incelemeyi haketmiyordur. (:
Dijwar okurunun profil resmi
İncelemede spoiler çok olmuş olabilir. Ama zaten bir çok özel yeri okumak isteyenlere sakladım. Kusura kalmayın spoiler için...
Adile okurunun profil resmi
Kırılma noktasını başlığa koyman.. tüm karakterleri unutmadan hepsinin zorluğuna değinmen.. cümlelerini alıntılarla taçlandırman ve Yılmaz Güney'den de bahsederek kitabın nasıl düşlerle yazıldığından bahsetmen çok yerindeydi. Kusursuz bir inceleme olmuş. Diline, kalemine, yüreğine sağlık..♡
Dijwar okurunun profil resmi
Spoiler biraz kusur gibiydi. (: Ama teşekkür ederim beğenmene sevindim(:
1 sonraki yanıtı göster
Berna okurunun profil resmi
Ağladığım nadir kitaplardan oldu. :/ Kalemine sağlık incelemende çok içten olmuş.✿
Dijwar okurunun profil resmi
Teşekkür ederim (:
Bu yorum görüntülenemiyor
Harun okurunun profil resmi
Sen gibileri lazım buralara hep 🌸
Dijwar okurunun profil resmi
Var ol harun...
Ronahî okurunun profil resmi
Yılmaz Güney ' in okuduğum ilk kitabı .. Okurken film seyrediyormuşum gibi hissettim :) İnceleme yazmaya kalkıştım beceremedim .. Daha doğrusu eksik kalıyordu .. Kitabın sonunda Halil' in Durmuş Ağa' nın horuzuna bakarken" insanların hayat kavgalarıyla horozların kavgalarının aynı sonu bulması " demesi aslında hayatta verdiğimiz savaşları dile getiriyor .. İncelemen gayet başarılı :) Kalemine sağlık ...
Dijwar okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, beğenmene sevindim...(:
1 sonraki yanıtı göster
Harley Quinn okurunun profil resmi
Yine sen yine güzel bir inceleme kalemine sağlık👌
Dijwar okurunun profil resmi
Teşekkürler
Papatya okurunun profil resmi
Bu denli emek isteyen bir incelemenin bu kadar az ilgi görmesi üzücü. Duygu dolu olmuş tebrikler ve teşekkürler bu güzel inceleme için 😊
Dijwar okurunun profil resmi
Teşekkür ederim (:
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.