Sakladığın sürece tüm günahları işleyebilirsin..Okumaya başladığım andan itibaren gözümde sürekli canlanan okur https://1000kitap.com/Nordavind? oldu. Ne alaka mı diyeceksin https://1000kitap.com/Nordavind? Hani senin şu Yozgatlılar karakterleri ile dolu incelemelerin yok mu? Hepimizi derinden etkileyen, tebessüm ettiren hatta çoğunda kahkahalar attığımız ama en çok da düşündüren, kitabı şiddetle okumaya yönlendiren.
Okudukça tebessümle hatırladım hep:)
Bir de Nadir amcayı :)
Bir komşumuz vardı 60 lı yaşlarını geçmiş ama sürekli alkol alan torun tombalak sahibi Nadir amca. Hakikatten de adına münhasır nadir bulunan türden idi Allah uzun ömürler versin. Eşi Nesrin teyze ise evinde, hizmetinde , aklı selim dini bütün bir kadıncağız. Tek amacı eşi alkolü bıraksın birlikte hac vazifesini yerine getirsinler , huzur içinde yaşasınlar yeterli ama Nadir amcanın pek umurunda değil tüm bu beklentiler.
Bir ara alkolün dozunu fazla kaçırıp evin yolunu unutunca Nadir amca, Nesrin teyze tarafından eve girme yasağı uygulandı hatta iş o kadar inada bindi ki boşanma davası açmaya kadar vardı.
Araya eş dost girdi, yok Nesrin teyze nuh diyor peygamberi getirmiyor dilinde. Biraz yumuşama gösterince de şartını sürdü öne. ‘’ İçki bırakılacak, birlikte hacca gidilecek ancak bu evlilik devamı bu şartla olur’’
Nadir amca çaresiz, ne alkolden vazgeçebiliyor ne de evinden (eşini sever miydi bilmiyorum) ne de hacca gittikten sonra dini vecibeleri yerine getirebileceğinden. Dostları, Nadir amcayı ve Nesrin teyzeyi ikna etmenin orta yolunu buldular. Nadir amcaya ''hac kurasına yazıl, o kadar müracaat varken sana mı çıkacak? Yapmış olursun karının gönlünü '' diyerek, Nesrin teyzeye de ''bak adam dediklerine razı hac için kuraya yazılacak hadi kır şu inadını'' dediler ve ikisini de ikna ettiler. Hac kuraları çekildi ve Nadir amca ile Nesrin teyze ilk sıralamada haca gitmeyi hak kazandılar , birlikte gidip geldiler ve halen de evliler. Nadir amcayı bir daha içerken gören oldu mu? Hakikatten dini vazifelerini yerine getiriyor mu bilinmez. İnşallah ikisi de ortak hayatlarında birbirlerine saygılı hoşgörü ile yaşamaya devam ediyorlardır.
Gelelim Hacı Aga’ya. Neden okunmalıdır?
Uzun yıllar gerek beyaz perdede , gerekse televizyon ekranlarında ve kitaplarda hacı ağa konu başlığı altında yaratılan karakterler ya da senaryolar yükselişini sürdürdü. Evet, Hacı Ağa başlı başına konu merkezine alan bir dizi ya da film olmayabilir ama Hacı Ağa,karakteri bir adamın tek başına var olabileceğini ve her şeyden önemlisi iki yüzlülüğün, yalakalığın , para gözlüğün gücünü iliklerinize kadar hissettirebilecek bir karakter. Hacı Aga, özellikle tüm bencilliklerini kılıfına uydurabilen, yemeyi sevip yedirmekten haz etmeyen, nerede beleş oraya yerleş durumundan ödün vermeyen hatta ilerleyen sayfalarda alkoliklik derecesinde şaraba olan tutkusuna tanık oluyoruz.
Kitabın okunmadaki tek başarısı sadece karakterinden kaynaklı değil. Kitabın konusundaki en sevdiğim şeylerden birisi de mutlak bir kötünün ve iyinin olmaması. Hacı Aga’nın ziyaretine gelenler ile yaşadıkları diyaloglar da bunun bir kanıtı. Alan razı veren razı sisteminin vazgeçilmez insanları.
Abdestsiz namaz kılan, sayısız bahaneler ile ramazanda oruç tutmamanın yolunu bulan Hacı Aga ‘ya dayanmak zorunda kalan karıları, sekiz kız ve bir erkek çocuğu , sürekli ter kokulu taşlık , ziyaretçiler ve olaylar, okurları ara ara belli çıkmazlara sürüklüyor. Bunun sonucunda da çevrenizdeki Hacı Agaları sorgulatıyor.
Bazı insanların bu tarz yaşamlarda olmaları sadece kendi tercihleri. Dürüst, samimi olmayı başarabileni de var, başaramayanı da.
Okumaya karar verirseniz bunu sonuna kadar hissediyorsunuz. Menfaat için birbirine bağlı insanlar , doğruluğu seçmek yerine , her sayfasında hadi be dedirten bir roman örgüsü ve herkesin sustuğu, üstünü kapamaya çalıştığı olaylar. Yani anlayacağınız, Hacı Aga ve çevresi bu dünyadaki yalan dolan, dalavere ve aklınıza gelebilecek tüm üç kağıtçılığın bire bir kalıbının şekil bulmuş hali dememiz çok doğru olacaktır.
İncelemeyi okuduktan sonra kitaba bir şans verip okumak isteyenler için aşağı son sayfa satırlarını bırakıyorum. Şimdiden, keyifli okumalar.
‘’ Okuyandan bir dua umarım;
Çünkü ben kulunuz günahkarım.''