Geçmişe Işık oldu.Anadolu'nun Şifreleri,
Geçmişi aydınlatan taşlar,
Geçmişin geleceği aydınlatıp geleceğe yol olması,
Geçmişe Işık oldu.
Hepsi ayrı bir başlık benim için.
Anadolumuzun her karışı gizemli ve etkileyici yaşanmış tarih kokan eskiden günümüze yaşanılanları aktaran koruyuculuğu ve devam eden bir büyüsü vardır,bunu kendi köyüme gittiğimde de yaşarım,eminim Ahlata gittiğimde de yaşayabilirim.
Ahlat artık gidebileceğim yerlerden bir yermiş gibi hislerime oturdu,
O anlatılan tarihi mekanın bi ara içinde gibi hissedip sanki olayları ben yaşıyorum da beynimde canlandırmaları yaşadım,
Anadolu insanımızın dışardan gelen kim olursa olsun misafirperverliği saygılı davranışına da çokça vurgu yapılmış,
Tabii ki tarih konusu genel olarak ele alınmış,
Bi ara tıkanacağım sandım okurken,bitmez diye hislerim oluştu ama bir kısımı geçince baktım 205. Sayfaya gelivermişim,tahmini 3 saat gibi kısa sürede çayımı yudumlarken,meyvemi yerken okudum.
Hakan ve Sibel'in o merak uyandıran aşkları,
O kazı yerindeki heyecanlı çalışmaları,tarihi eserlerin bulunmasında ki o emek ve çabalarını gerçekden keyifle okuyarak yaşadım.
Hüseyin renkli karakter ve biraz çılgın:) Hüseyin genel anlamda güzel işler başarıyor ve ilk banada Uğur Hoca'nında suçlu olabileceğini tarihi eser kaçakçısı olabileceğini hissettirdi ve sonlara kadar kafamda soru işareti bıraktı taki Kültür Bakanlığı ile birlikte Ahlat'a gelene kadar yoksa Uğur Hoca'nın üzerine yoğunlaşmıştım.
Gerçekden yazarımız Gürcan Hocam'ın kalemi oldukça akıcı,keyifli ve sürükleyici konu bakımından çok iyi,bir kaç sayfada dediğim gibi tıkanma oluyordu devam edemem sandım ama kafamda canlandırınca çok keyif aldım,
Tarihi alanlarda derinlere girildi Türkçülük vs. tüylerim diken diken olduğu yerlerde oldu,
Ama Ahlat böyle bitmemeliydi diyorum ve sanki devamı var gibi hissediyorum...
Başarılarınızın yükselerek devamını diliyorum..