Gönderi

Şüphesiz sufîlik İslâm ’a özgü bir yorum mektebidir. Bununla birlikte bazı yönleriyle diğer evrensel görüşlere ve düşünce mektepleriyle de benzerliklere sahiptir: (. ..) Bu benzeşmeler evrensel tavırlardır, kimilerinin kabaca zannettiği gibi birbirlerinden intihal oldukları anlamına gelmez. Bu tıpkı Doğulu bir insan ile Batılı bir insanın güneşe bakmak gayesiyle başlarını yukarıya kaldırmak için aynı hareketi yapmaları tarzında bir şeydir.(Mahmut Erol Kılıç,Sufi ve Şiir,12) Hülya Küçük ise yan yana yaşayan, birbirleriyle ilişkisi olan bütün kültürlerin birbirlerinden etkilendiğini fakat Müslümanların, aldıkları her unsuru kendi kültürleri içinde eritmeyi bildiklerini ifade eder.(H.Küçük, Tasavvuf Tarihine Giriş,37) Benim de katıldığım bu görüş çerçevesinde konuşmak lazımsa, gerçekten tasavvufun elimizdeki değer ve duruşu ile etkileşimde bulundukları bölgelerdeki değer ve duruşu arasında büyük bir fark vardır. Bu o kadar tabiidir ki İslâm coğrafyasındaki tasavvuf yorumları arasında bile, riyazet ve zikir biçimleri, varlık yorumu ve bilgi kaynakları gibi başlıklar itibariyle pek çok ayrı görüş ortaya çıkmıştır. Terimlerin ayet ve hadislerden çıkarılıp yorumlanması bir yana, bu yorumun hayata geçirilme biçimi, zühd tasavvufunda olduğu kadar özellikle irfani tasavvufta mistik yaşantının Hindistan coğrafyasındaki şeklini dışlar niteliktedir.
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.