Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

anti-felsefe felsefenin kalıclıgını, direncini kırmak üzere gelmektedir. Felsefe, ediminin hakikat edimi olarak dünyanın degerlerini yürürlükten kaldırmaya gücü olmadıgını bilir. Ve negatifin emeginin büyük Diyonisçi dogrulamanın içinde çözünmeyebilecegini bilir. Yani bu Niçe’nin kuvveti, içtenligi ve fedası ise yaramazmıs mı demektir? Siyaset-öncülügü fikri bos bir budalalıkmıs mı demektir? Ben öyle düsünmüyorum. Çünkü Niçe’de son derece kıymetli bir belirti vardır. Herhangi bir felsefe için kararlastırıcı bir soru üzerine bir belirti. Duyu ve hakikat arasındaki iliski sorusu. Bu duyu ve hakikat sorusu üzerine sanırım üç ilksel durus mevcut. Ilk olarak, hakikat ve duyu arasında sıkı bir süreklilik oldugu fikrini tasıyan durus vardır. Bu durusu din olarak adlandırıyorum. Tek taraflı olarak duyunun üstünlügünü tesis ederek dini durusu yok etmeye çalısan bir durus vardır. Bu Niçe’nin mücadelesidir. Ve son olarak felsefi durus vardır. Antifelsefe ile arasında kırılma vardır çünkü ussal bir elestiri aracılıgıyla hakikat fikrini hem saklar hem gelistirir. Ama din ile arasında da kırılma vardır, çünkü hakikati duyu ile özdes tutmayı reddeder; hatta herhangi bir hakikatte her zaman duyudısı [saçma] bir seyler oldugunu kendi iradesiyle beyan eder.
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.