Şermin Yaşar ‘ ı seviyorum.
Hayata bakışıyla ,eğitimiyle,vizyonuyla, kelimelerle dans edişiyle,sosyal medya paylaşımlarındaki hassasiyetiyle, güzel yüreğiyle hep var olsun dediğim yazarlarımızdan..
Ağaçta, yaprakta kuşta, börtüde böcekte, bulutta , yağmurda ve hatta çamurda bizim göremediğimiz ayrıntıları gönül gözüyle görüyor,kıvrak zekasıyla analiz edebiliyor, çok isabetli çıkarımlar yapıyor ve bunu sözcükleriyle içimize nakşedebiliyor.
Ancak önceki iki öykü kitabını da okumuş biri olarak söyleyebilirim ki bu kitapla birlikte bir tercihte bulunmuş Şermin hanım. ️ Araştırma/ çalışma süreci sonrası yazmak yerine, tv dizileri gibi yazmış. Hitap ettiği kitleyi belirlemiş. Ben pek hoşlanmadım..
unutmamak gerekir ki
yıllar yıllar sonra kitabın kaç sattığından çok kalitesi kalacak gündemde..
Sanat sanat içindir / sanat toplum içindir tartışmaları yüzyıllardır süredururken, topluma kendisini böylesine sevdirmiş, her kesimle , her yaşla iletişiminin güçlü olduğunu düşündüğüm yazarın en azından toplumsal aydınlanma yolunda daha dolu kitaplar yazabilmesini , sosyal medya hesaplarındaki kaliteyi kitaplarına yansıtabilmesini, sanat aynı zamanda kültürel kalkınma içindir diye düşünüp bir ucundan tutmasını umut ediyorum.