Gönderi

68 syf.
10/10 puan verdi
İnkâr tutsaklık, inanç özgürlüktür.
Bir Diriliş kavramıdır duyar gelirdim bunca zamandır. Sezai Karakoç büyük şair. Diyarbakırlı olsa da üç yıl Kahramanmaraş Lisesi’nde okumuş. Yani Maraşımın havasından suyundan istifade etmiş, rüzgârını bağrında hissetmiş. henüz Mona Roza alenen yayınlanmamışken, el altından çoğaltılırken Fakülteden İbrahim isminde bir arkadaşım şiiri kendi elleriyle yazmış ve bana hediye etmişti. Hâlâ saklarım onu. Mona Roza’yı ezbere bilirim. Zamanında öğrencilerime de ezberlettim. Ama bir türlü şairin Diriliş neslinden kastını merak etmemiştim. Kısmet bugüneymiş. Şairin son zamanlarda iki kitabını okudum. Hikâyeler 1 (Portreler) ve Hikâyeler 2 (Meydan Ortaya Çıktığında). Bu hikâyelerden sonra şairin bütün kitaplarını okuma isteği belirdi bende. Ve şairin yayınlanmış bütün bir kitaplarını edindim. Ve ilk olarak da işte Diriliş Neslinin Amentüsü’nden başlamış oldum. Şairin Diriliş’ten kastı değişim. Kurtuluş isteyen kişinin değişimi. Değişim ama öyle yeniliklerle değil, yaratılışın sırını anlamaya, asrı saadete dönerek eskimeyen eskiye doğru bir değişim. Eskiye, ama yeniyi de, günü de unutmadan. Günümüz meselelerine o asırdan bakarak çözümler sunma olarak anladım ben. İşte Sezai Karakoç’un Diriliş üzerine söyledikleri: Diriliş, yeni bir bakıştır, bir bakış tazelemesi işidir. Bir metafizik yenilenmedir. Bu metafizik "muhteşem bakış" felsefesidir. "Işık" felsefesi, "Nur" felsefesidir. Gönülleri arıtan bir ışık. O, yeni bir düşünce oluşumudur. Rahmanın ışığıyla içten aydınlanan kalbin ve aklın "diyalektiği". Tarihi ruhçuluk diyalektiğidir. Bu bakış, bu düşünce insana "Kozmik bir çerçeve" kazandırır. Ruh, bu bakışla bütün bir varlığı kavrar. Ona bu bakışı veren "Amentü"südür. Bu bakışta ruh kendini şöylece kuşatılmış bulur; en yakın bölge, şahdamarından daha yakın bölge ceberut bölgesi, Vahidiyet, Ehadiyet bölgesi. Zat alanı. Onun etrafındaki bölge, hale, melekût bölgesi (İnsanüstüler, melekler bölgesi), onu çevreleyen hâle, kitaplar ve peygamberler hâlesi, onun çevresinde veliler, önderler, bilginler, şehitler hâlesi, onun çevresinde bütün insanlar, onun çevresinde hayvanlar, bitkiler, cansız eşyalar. * Dirilişsiz hakikat, hakikatsiz diriliş olmaz. O halde diriliş, bir bakıma hakikate eriş, hakikatle oluştur. Biz, metafizik bir dirilişin kuşatması altındayız, içindeyiz. Hakikat Eri olmak, bunun farkına varmaktır. * Dirilis, bir yaşama tarzı davasıdır. Aç kalan adamın karnını doyurma meselesi kadar somut ve zorunlu olmadıkça, asıl açılımını yapmış sayılamaz. * Diriliş, kıs ortasında bahara hazırlık çağrısıdır. Sonbahar hastalarının, ya da yaz başakçılarının yalancı çağrılarına kulak tıkayanlar, bu çetin hazırlığın erleri olabileceklerdir. Bu seslere aldananlar ise, baharın ilk selinde sulara kapılacaklar ve zamanın sürükleyişiyle eriyip yok olacaklardır. * Diriliş eylemi, kişiliğin dışa vuruşu, kimliğin belirlenişi ve varoluş ısrarı demektir. Diriliş eylemi, pasif değil sakindir. Şamata ve patırtılar, onun ruhuna en uzak dışa vurmalardandır. * Diriliş eylemi, bir meşaleyi, en elverişsiz şartlarda bile söndürmeden elde tutma, yüksekte tutma girişimidir. Kalıcılığa önem ve değer verir. Gel-geç arzulara, geçer akçe gösterilere iltifat edilmez bu yolda. O, “mindere çeken”dir. Kara ülkülerin diyalogu oyununa gelmez. O, saf ve temiz ruhlarla diyalogdadır. * Erler, erenler, pirler yolu... Eylemin özü budur. Ama bu yolu, biçimsel olarak değil, özüyle gerçekleştirme amacını güder dirilişçi. O, eren de olsa, pir de olsa, kendini ancak bir er olarak görür. Hatta er olarak da değil, belki, diriliş erliğine aday olarak kabul eder kendini. Adsızlık ve ünsüzlüğü seçmiştir o. Esere ve eyleme gömülendir dirilişçi. * Diriliş Toplumunda kişiye bakış açısı sadece ekonomik veya maddî olamaz. Ve yurdun ekonomik imkânları bir takım fertlerin öbürlerini baskı altında tutması için tek yanlı kullanılamaz, âlet edilemez. * Diriliş eri çalışkandır. Tembellik nefsin yatağıdır, onun için. Baştan sona, Diriliş toplumu, çalışkanlık esası üzerine, inceleme ve ilim aşkına bina edilmiştir. * İnancın kalesidir bilim ve düşünce dünyası. İslâm bilinci bilimle kökleşir. Geçmişi ve şimdiki zamanı incelemek, öğrenmek ve bilmek, ibadet olarak benimsenecektir, Diriliş nesli ve toplumunca. * Diriliş eylemini gözlerden saklayan bir perde vardır, bir zar vardır. Bu onun talihsizliği değil, talihidir. İlâhi bir lütuftur bu ona. Anlayanlar için, bu sırrı hecelemek güç değildir.
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202219k okunma
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.