Gönderi

Jack London'ın Hayat Hikayesi
Bugün, "Vahşetin Çağrısı", "Beyaz Diş", "Martin Eden" gibi dünya klasiklerinin serseri ruhlu denizcisi ve Amerika'nın ilk ve tek proleter yazarı olarak gösterilen  Jack London'ın ölüm yıldönümü. Fabrikalarda işçi, denizlerde gemiciydi. Altın aramak için Alaska'ya giden yazar, ucuz otellerden, tozlu tren vagonlarından, barlarda ve girdiği onda işten daima aklına işlediği hikayelerle çıktı. Toplumun en aşağı tabakasının, ezilenlerin, yükseğe çıkmak için çaba gösterenlerin kalemiydi ve 40 yıllık hayatına 50'den fazla eser sığdırdı. Babası tarafından istenmeyen, bunun travmasıyla intihara kalkışan bir annenin çocuğuydu. Çocukluğu yoksulluk içinde geçti, ilerki yıllarda London, bu yılları "Ben çocukluk nedir bilmedim." diyerek özetleyecekti. Konserve fabrikasında ve istiridye avcılığı yaparak geçirdiği günlerinde Oakland Yerel Kütüphanesi'nin müdavimi ve iflah olmaz bir kitap kurduydu. Yazar, iyi para kazanmaya başladığı dönemde 15 bin ciltlik bir kütüphane kurmuş ve kitapları için "Onlar benim ticari araçlarım" demiştir. Büyük çabalarla kazandığı Berkeley Üniversitesi'ni maddi zorluklar nedeniyle bıraktı. Fakat üniversite kütüphanesinde tanıştığı Charles Darwin ve Friedrich Wilhelm Nietzche eserleriyle bakış açısı bambaşka bir ivme kazandı. Parasızlıktan bunaldığı dönemde, Klondike Altın Avı'na katıldı ve burada sağlığı bozuldu, öndeki dört dişini kaybetti, iskorbüt hastalığına yakalandı. Bu korkunç seyahat henüz bilmese de ona "Vahşetin Çağrısı", "Ateş Yakmak" gibi adını dünyaya duyaracak eserlerinin ilham kaynağı olacaktı. Oakland'a döndüğünde geçirdiği zor günleri ve hikayelerini nasıl bastırmaya çalıştığını daha sonra ünlü romanı Martin Eden'de anlatacaktı. Hobi olarak yazmaktan ve başka işlerde çalışmaktan bıkmıştı. O, sadece yazarak kazanmak istiyordu. Modern matbaanın nimetleri popüler dergiler, London için bulunmaz bir fırsat ve ekmek kapısıydı. Durmadan üretti, hikayeleri ardı ardına basılarak yazarı üne kavuşturdu. London'ın ünlü eseri Vahşetin Çağrısı, büyük yankı uyandırdı, çok okundu, defalarca sinemaya uyarlandı ve dizisi çekildi. Ardından yazdığı Beyaz Diş için en sevdiği hayvan olan Kurt'u başkahramanı seçti. Doğa ve insan arasındaki mücadeleyi çarpıcı biçimde anlatan roman yine büyük yankı uyandırdı. Ardı ardına gelen Adem'den Önce, Demir Ökçe gibi romanlardan sonra otobiyografi türünde yazdığı Martin Eden ile kendi hayat hikayesinden esinlendi. Ki bu roman, benim de en sevdiğim eseridir. Alt metninde burjuvazi eleştirisi içeren bu kült roman akıllara kazınan bir diğer eseri oldu. Edebiyat, sosyalizm, hastalıklar, gazetecilik ve alkol arasında giden hayatı daha sonra "Ruh eşim" dediği Charmian Kittredge evlenerek, çok severek yaşadığı çiftlikte son buldu. Ölümü hakkında üç farklı iddia var; böbrek yetmezliği, intihar ve kazara aşırı doz morfin. "Öldüğüm zaman bu tepede dinlenmek istiyorum." dediği tepeye gömüldü. Ünlü yazarın mezarında, onun yalın dilini simgeleyen sadece yosun tutmuş bir kaya parçası dikildi.
··
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.