Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
Bazı yazarlar vardır adını ya da eserlerini okumadan da tanış olduğunuz, hep çevrenizden bir şekilde duyumsadığınız, George Orwell benim için o yazarlardan biridir. Gerçekten de daha ilk eserinden (okuduğum) yeterince kendisinden bahsedilmeye değer olduğunu ve hakkında yapılan olumlu övgü, olumsuz eleştiriye konu olabilecek derinlikte bir yazardır. 1984 kitabını, evimizin yakınlarında olan bir ilkokulun önünde cadde karşısında ikinci el çocuk kitaplarını yere sererek sergi ile satan bir kaç ortaokul çocuğundan uygun bir fiyata aldım. :) Satan çocuk, abi biraz liseli genç kitabı dedi ne sattığından habersiz:) Kitaba dair.. Kitabın ana konusu geçmişin denetim altında tutulmasıdır. Geçmişin denetimini yapabilenler geleceği de kontrol edebilirler tezi üzerinden kurgulanmış bir kitap. Tabii bunu yaparken gerçekleri yok etmeniz söz konusu ya da kendi çıkarlarınız olduğu zaman hatırlanılması şeklinde düzenlenmesi gerekir. Toplumu bilinçlendirmekle vazifeli olan insanların yaptığı konuşmalar önlerine konulan metinlerden ileri gitmeyen, düşünceden yoksun gırtlak ağalığıdır. Hal böyle olunca toplum da bilinçlenip gerekli refkleksi gösteremeyen ve gittikçe pasifleşen bir yapıya dönüşüyor. Her şey bir sis bulutu içerisinde kayboluyor. Elde kalan yalanlar gerçeğe dönüşüyor. Ve sonunda sizi iki kere ikinin beş ettiğine inandırıyorlar. Siyasal sistemde, bir kez partinin buyruğu altına girdimi hislerinizin bir önemi olmadığı, yaptıklarınız yada yapmaktan kaçındığınızın bir önemi olmadığı, ortadan kaybolup giden silik bir karakter olmanız idealleştirilir. Böyle bir sistemi kabul etmeyenlerin tespit edilmesi için her türlü istihbari sistem kuruluyor hatta aile ve çocukların bile ihbarcı olması isteniyor, aile kurumu iktidarların muhbirleri haline geliyor. Bastırılmış toplum fertleri korkusundan "Kalabalık bağarıyorsa bende bağarırım. Güvende olmanın tek yolu bu." şeklinde bir güvenlik anlayışını benimsiyor. Halkın korkuya olan bağlılıklarını artırmak için hükümetleri, onların üzerine sanki başka bir ulus yapıyormuş izlenimi vererek orantısız güç kullanmaktan çekinmiyor. Yazar aynı zamanda toplumu üst,orta ve alt sınıf olarak üç gruba ayırıyor ve bu sınıflar arasında nasıl bir ilişki olduğunu ve hangi sınıfın kimden nasıl ve ne amaçla fayda sağladığını, kısacası çıkar ilişkilerini (yukardan aşağıya doğru) açık bir şekilde kaleminden esirgememiş. Her ne kadar ağırlığı yapılan tahribat ve zulumlere vermiş olsa da aralara doğrulardan serpiştirmeyi de es geçmemiş yazarımız. Gerçekleri gizlenemeyeceğinden, yoksulluk ve cehaletin hiyerarşik toplumu beslediğinden, sanayisi güçsüz bir toplumun daha gelişmiş ülkelere karşı boyunduruk altına girebileceğinden, korku ve nefrete dayalı bir uygarlığın ayakta kalamayacağından ve daha bir çok hakikati de ters bağlamda ele alarak yerleştirmiş. Örneğin; "İktidar bir araç değil, bir amaçtır" gibi.. Kitapta yazarın kaleme aldığı bir bölüm var ki burada içerik olmasın diye yazmayacam tüyler ürpertici sahnelere sebep oldu diyebilirim sadece.. 'Bazı şeyleri geriye getirmeyecek, insanın içinden çok önemli duyguları, hasletleri yakıp kül edecek cinsten şeyler' demek daha doğrusu olur. Özetleyecek olursam, insanların bireyselleşmesinin önüne geçiliyor, insanlar komutları belli merkezden yüklenmiş robotlar haline dönüştürülüyor, totaliter rejimler tarif ediliyor.. Kitabın yazıldığı dönemden günümüze çok şeylerin değiştiğini bilsekte, yazarın hayal gücüyle çizdiği sistemlerin hala devam ettiğini ve edecek gibi göründüğünü maalesef ki anlamak güç değil. Kitap öyle ki sizin tavsiye etmenize gerek bırakmıyor ve bir marka olarak kendisini gösteriyor. İstifadeli okumalar.. Hayırla kalın.. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.:)
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023180,6bin okunma
··
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.