Gönderi

447 syf.
5/10 puan verdi
Kitaptaki bakış açısına son derece katılmama rağmen kitabı ciddi derecede dağınık ve yer yer eksik buldum. Yani aslında alanında mükemmel bir kitap olabilecekmiş ama Aidin Salih kitabı tamamlayamamış gibi. Tam hoca ders anlatırken birden kapı açılmış içeriye birisi dalmış ve konu pat diye orada kalmış gibi. Hatta hoca asıl söyleyeceği şeyi söyleyememiş gibi. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın öğrencileri tarafından yazılan ders notları vardır basılmıştır okursunuz okursunuz da bir tat vermez. Vermesi için önce Tanpınar hakkında yazılmış tüm kitap ve makaleleri okumanız sonra Tanpınar'ın kendi yazdığı her şeyi okumanız en son öğrencilerinin tuttuğu ders notlarını okumanız gerekir. Aynı şey bu kitapta var. Ben Aidin Salih'in internette bulduğum konferans kayıtlarından daha çok faydalandığımı söylemeliyim. Kitap dağınık ve eksik. Bir kitap eskiziymiş, wordde kayıtlı başlıklar varmış, bunlar tamamlanacakmış, tamamlananadan yazar ölmüş ama bu eskiz basılmış gibi. Ya da yazarla bir röportaj yapılmış, her konuya yüzeysel olarak değinilmiş ama etraflıca anlatılmamış gibi. Bölümlerde giriş-gelişme-sonuç yok. Bir iddia ortaya atılıyor, bu iddianın dayanağı, nedeni, nasılı, en mühimi çözümü yok. İlginç bakış açıları var, nedeni anlatılmamış. Hatta neden anlatılmadığıyla alakalı da şöyle not düşülmüş, bunun büyük hikmetleri vardır fakat biz manevi kısmını anlatmadık. Eğer benim gibi yüksek lisans teziyle uğraşan, bilimsel makaleler okuyan ve her iddianın nedenini merak eden, her bakış açısına elbette mümkün ama niçin diyen biriyseniz, bu kitap sizi sinir eder. O nedenle Aidin Salih'in konferanslarını izlemenizi ve öğrencileri tarafından verilen ücretsiz eğitimlere katılmanızı öneririm. Ben öyle yaptım. Üsküdar'da bir dernek var orada zaman zaman ücretsiz katılabiliyorsunuz. Bu anlattıklarımı küçük bir örnekle açıklayayım: uykuda dişleri gıcırdayan yetişkinler sara hastalığına yakalanma riski taşır diye bir cümle var. Konu burada kapanmış saunaya geçilmiş. Uykuda dişleri gıcırdayan yetişkinler stres seviyeleri yüksek olduğu için mi saraya yatkınlık kazanıyor? Stres seviyesini azaltmak için akupunktur yaptırmak sara'yı önler mi? Yatkınlığın sebebi genetik, ortodontik, psikolojik ise sonuç aynı mıdır? En önemlisi uykuda dişleri gıcırdayan bir yetişkin ne yapmalı da sara olmamalıdır? Madem böyle bir yatkınlık var nasıl bir önlem almalıyız? Sorun ve tespit ortaya atıldı, (neye dayanarak ortaya atıldığı zaten belli değil orayı geçiyorum) peki çözüm niye sunulmuyor? Madem çözüm üretmeyecekti bu kitap neden şifadan bahsediyordu? Konu değişti ve saunaya gitmek uykuyu azaltır dendi. Ben sinir oldum. Benim gibi olanlar için de bir uyarı bâbında yorum yazmak istedim. Bunun haricinde kitapta yarım kalmış bunun cevabı niye yok dediğim konuları Aidin Salih'in bazı söyleşi ve televizyon programlarında bulduğumu belirteyim. Yani yaşam yahut beslenme şeklinizi değiştirmek istiyorsanız kitabı inceledikten sonra internet verilerini tamamen gözden geçirmek, sonrasında derneğe giderek takıldığınız konuları yazarın öğrencilerine sormak denenmiş, verim alınmış bir çözümdür. Tavsiye olunur. Ama kitabın bir marifetnâme tarzında tasnif edilmiş, derli toplu bir kitap olmadığını bilerek almanız önemlidir. Ben eğer kitabı satın almamış olsaydım bir kütüphaneye gider, gerekli yerleri -ki temel mesele çok az sayfada anlatılıyor- fotokopi çektirir, eğer isam gibi bir kütüphane ise 3-4 liraya asıl lazım olan kısmını fotokopi olarak alır, tamamını kütüphanede zaten muhakkak okur, akabinde internet kayıtları ve öğrencilerinin eğitimleri faslına geçerdim. Bu gibi şeyler siz vatandaşın en doğal hakkıdır. Türkiye'de basılan her kitaptan 6sı milli kütüphane, Beyazıt devlet kütüphanesi gibi kurumlara zorunlu olarak gönderilir. Vatandaş faydalansın diye. Kitap kallâvi bir kitapsa, kitap gibi kitapsa inceler iyiymiş abi der para biriktirir satın alır evinizde temel başvuru kılavuzu olarak bulundurursunuz. Kitap özü 2-3 liraya fotokopi olarak alınabilecek bir kitapsa tamamını kütüphanede okur, gerekli kısmı fotokopi olarak vatandaşlık hakkınızı kullanır alırsınız. Bazı kütüphanelerde fotokopi pahalı oluyor. O zaman vaktiniz varsa gerekli bilgileri yazarsınız. Bdk gibi yerlerde tarama makinası ile gelip kitabın gerekli gördüğü yerlerini taratıp bir saat sonra kalkıp giden insanlar oluyor. Fotoğraf çekmenin serbest olduğu kütüphaneler var. İsam gibi kütüphanelerde zaten fotokopi çok ucuz fakat tabi bir kitabın 3te birinden fazlasını çektirmek yasal ve mümkün değildir. Atatürk kitaplığında tamamını çektirdiğim pek çok kitap mevcuttur. Bunun haricinde bu tarz kitaplar genelde her duyarlı annenin evinde bulunduğundan konu komşuya sorup ödünç alıp okunabilir. Bdk, milli k, ya da Atatürk kitaplığı gibi bir yerden incelemeden satın almamanız gereken bir kitap. Bunun dışında çevremdeki herkese ödünç verip okuttuğum bir kitap. 3 yıldır yaşama tarzımı içerisindeki bilgilere paralel tuttuğum bir kitap. Bu anlamda 3 yıldır herhangi bir kimyasal ilaç kullanmama gerek kalmadan bütün hastalıklarımdan kurtuldum. Bu biraz şöyle; Ömer Aktaş, İbrahim Saraçoğlu, Ender Saraç gibi hekimlerin her dediğini muhakkak yaparım ama kitapları yıllardır kitaplığımda öyle yatar. Bir işe yaramaz çünkü adam zaten çok güzel anlatıyor. Dinliyor yapıyorsun. Sistem oturuyor. Kitabı açıp bakmazsın. Karen Hill açar izlersin daha verimli olur. Çünkü derli topludur, çünkü bilimsel kaynak verir, çünkü ikna eder, çünkü sistemi öğretir. Ben alınıp 8 sene kitaplıkta sadece tozu alınırken temas edilen kitaplara karşıyım. Git kütüphaneye, oku, çalış, defterine temel mantaliteyi özetle çıkar, hayata geçir. Bitti.
Gerçek Tıp
Gerçek TıpAidin Salih · Sade Hayat Yayınları · 20152,014 okunma
·
76 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.