Bu kadar kolay mı yaa...
Bu sıralar yıllık hedefimi tutturmak için yoğun şekilde kitap okumaya başladım. Elime aldığım kitabı tek oturuşta ve bitirmeden bırakmıyorum. Bunu da bitirmek zorunda kaldım ama bir de bana sorun... Kitabı birkaç iyi yoruma güvenerek almıştım ama sonra anladım ki aynı kalemden çıkmış farklı sitelerdeki reklam amaçlı yorumlarmış. Ben de bu yazıyı şimdi her sitede paylaşacağım. Ben böyle kötü çok az kitap okudum. Zaten sürekli kendini tekrar ediyor. İşin özü hayır diyebilmek. Ama kitapta bir kere ahlak kelimesi geçmiyor. Her milletin özgün kültürü vardır ama bu dikkate alınmamış hele ki Türkler hiç dikkate alınmamış. Bu ülkenin kültürüyle hayır kelimesini yoğurmak yerine sadece her önünüze gelene hayır diyin geçin yazılmış. Bazı işleri de hayır demek için değil "hayrı" olsun diye yapmak lazım. Mesela bizde birinin cenazesi veya düğünü varsa bizden ricaları olabilir, getir götür işleri yapabiliriz. Bunu etik değerleri olan birisi hayır diye kolayca geri çeviremez. Ayrıca o işleri yaptığımızda daha huzurlu hissederiz. Özgür olmak adına hayır demekle de her zaman huzura kavuşamayız. Bu kitaba göre hayır diyin geçin. Ayrıca kendi verdiği örnekler de mantıksız. Mesela; yumurtanı rafadan mı omlet mi kayısı kıvamında mı yersin diye sorulduğunda, biz fark etmez diyorsak, hayır demeyi bilmiyormuşuz...Öyle mi? Burada hayır demek için önemli olan yumurta yemek istemiyorum diyebilmektir. Eğer fark etmez diyorsak bu, yumurtayı sevdiğimiz içindir. Otobüste kimsenin size temas etmesine izin vermeyin yazıyor. Bunu İstanbul'da bir deneyin bakalım. "Rahatsız oluyorsan git taksiye bin" kavgasını göze alamazmışız. O zaman otobüse binmeyin kavga etmeyin herkes taksiye binsin, özgürlüğümüz bu bedelini de kitabı yazanlar paylaşır değil mi? Komik...