Gönderi

424 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Havva'nın Üç Kızı Kızı (Elif Şafak)
Sanatçılarının toplumlara kazandırdığı onlarca yüzlerce hata binlece eseri olabilir, ama her sanatçının illede bir başyapıtı vardır, Gerçi çoğu yazar "bütün eserlerim çocuklarım gibidir hepsi benim için aynı" derler, ama okurlar onlardan bazılarını çok severler, onun baskısı diğerlerinden çok daha fazla olur, en çok okunan kitaplar arasına girer, belki bir numara olur. Yazar bu çalışmasından dolayı ödüller alır hatta filmi yapılır falan neyse.. Burada hatırıma gelmişken, yine yazarın beğenerek okuduğum "On Dakika 38 Saniye" isimli romanının filmi yapılacağını bir yerde okumuştum. Elif Şafak'ın bildiğim kadarıyla en çok okunan ve çok sayıda ödüller aldığı kitabı "Aşk" isimli romanıdır. Dolayısı ile bu "Aşk" yazarın başyapıtı olarak kabul edilebilir. İnsanların bir sanat eserini veya romanı sevmesinin nedeni, belkide kendinden bir şeyler bulmasıdır yada kendi fikir yada düşüncelerini kitabın sayfalarında görmek onların kitabı sevmelerine neden olur. İşte bunun için benim sevdiğim kitabı siz sevmeye bilirsiniz. Dolayısıyla diye bilirim ki; bence (favori yazarlarımdan biri olan bir çok kitabını okuduğum) Elif Şafak'ın başyapıtı "Havanın Üç Kızı"dır. Gelelim kitaba: İnsanlar dogmaları sorgulaya bilmeli, kafasındaki soru işaretlerini giderebilmek için her türlü tartışmaya açık olmalı aynen yazarın dediği ve benimde çok hoşuma giden “ "Entelektüel bir tartışmaya girmek âşık olmak gibidir. Öyle ki bittiğinde değişirsiniz, başka bir insan olursunuz. Karşınızdaki kişi de değişir tabii. Eğer fikrinizi gözden geçirmeye hazır değilseniz, kimseyle hiçbir konuda tartışmaya girmeyin.” Dediği gibi; insanlar kadar düşünceler var dünyada, onun için herkese saygı duymalı, neticede hepimiz insanız ve hayatı gerçekleriyle artı ve eksikleriyle yaşamasını öğrenmeli. Yıllar önce ayrılsalar da dost kalabilmeli insan. Hayır demesini bilmeli, korkuyla yüzleşmeli ki hayatın tadını çıkarsın. Kalbinin sesini dinlemeli, tekdüze düşünmemeli, hayatı zehir eden prangalardan kurtulmalı nedir bu prangalar? “ işte İnsanlar ne der, benim hakkımda ne düşünürler? Gibi boş düşünceler, boş inançlar, tabular yasaklar….” Willam Shakespeare’in dediği gibi “As you like it” nasıl istersen öyle yaşamalısın hayatı kimseye takılmadan yada şairin dediği gibi “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe sine..” Eğer kendi yaptığının doğruluğuna inanıyorsan gerisi fasa fiso. Evet, işte kitabın verdikleri bu düşünceler böyle. Olay örgüsü bu fikirler etrafında gelişmekte. Kitaptaki üç ana karakterin her biri farklı düşünceyi taşıyor ve İngiltere’de Oxford şehrinde bir evi paylaşıyorlar. (Bu arada bildiğiniz gibi İngiltere’nin en prestijli edebiyat topluluklarından birisi olan Kraliyet Edebiyat Cemiyeti’ne seçilen Elif Şafak’ta İngiltere de yaşıyor.) Evet işte bu karakterlerden biri olan Mona, kendine göre iyi bir Müslümandı meselâ, Şirin ise hayatı istediği gibi yaşayan, yaşadığı gibi inanan, hayattan zevk alan, korkuları olmayan, sonrasını düşünmeyen İran asıllı bir İngiliz. Ama İran’da ki baskı rejimi Şirin’i bu hale getirmiş diye düşünüyorum. Peri ise tamda Yazarın düşüncelerindeki (katılırsınız veya katılmazsınız) Türkiye’yi temsil ediyor. Benim favorim ise Prof Azur… İyi okumalar diliyorum.
Havva'nın Üç Kızı
Havva'nın Üç KızıElif Şafak · Doğan Kitap · 201616,4bin okunma
·
36 görüntüleme
Halil İbrahim okurunun profil resmi
Harika bir kitap 3 farklı,hatta zıt karakterin yaşam tarzları ancak bu kadar aktarıla bilir. 10 üzerinden 9 Niye 9? Çünki olay örgüsü güzel ama sonuç bölümü biraz daha dolu dolu olabilirdi..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.